Translation of "Çin" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Çin" in a sentence and their japanese translations:

Çin, Hindistan, Pakistan.

中国、インド、パキスタンです

Gelenek Çin kökenlidir.

その習慣は中国で始まった。

- Çin yemeğini sever misin?
- Çin yemeklerini sever misin?

中華料理が好きですか?

Çin mahallesine nasıl giderim?

チャイナタウンにはどうやっていきますか。

Umarım, Çin gezimizde eğleniriz.

僕等の中国旅行が楽しいものになるといいな。

O Çin elbisesinden etkilendi.

彼女はそのチャイナドレスに魅了された。

Çin, Japonya'dan daha büyüktür.

中国は日本より大きいです。

Çin yemeği sipariş ettik.

私たちは中華料理を注文した。

Çin mutfağını sever misin?

中華料理が好きですか。

Biz Çin yemeği ısmarladık.

私たちは中華料理を注文した。

Çin, Japonya'dan daha geniştir.

中国は日本より大きいです。

Çin şehriyesi yemek istiyorum.

ラーメン食べたい。

Ressam Çin mürekkebiyle çizdi.

その画家は唐墨で描いた。

Tom Çin yemeklerini sevmez.

トムは中国料理が好きではない。

Hiç Çin şiiri okudun mu?

君は漢詩を読んだことがありますか。

Dilbilimci birkaç Çin lehçesinde akıcıdır.

その言語学者はいくつかの中国語の方言を流暢に話す。

Çin Japonya'dan çok daha büyüktür.

中国は日本よりとても大きい。

Sen Çin mutfağını sevmiyor musun?

中国料理好きじゃありませんか?

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.

- 中国は天然資源に富んでいる。
- 中国は天然資源が豊富だ。

Park Caddesindeki Çin restoranına gidelim.

パーク通りの新しい中華料理屋に行こうよ。

Bay Smith Çin tarihi okudu.

スミスさんは、中国史を勉強していました。

Bu tasarım Çin etkisini gösterir.

このデザインには中国の影響がみられる。

Onlar Çin dominosunun keyfini çıkardılar.

あの人達はさかんに麻雀を楽しんでいた。

- O Çin hakkında bir kitap yazdı.
- O Çin üzerine bir kitap yazdı.
- O Çin ile ilgili bir kitap yazdı.
- O Çin ile ilgili bir kitap kaleme aldı.

彼は中国についての本を書いた。

Bunun yaşandığı tek yer Çin değil.

このような事が起きているのは 中国だけではありません

İşte bu noktada Çin devreye giriyor.

そこに中国が台頭してきました

Ve son olarak Çin pazara devasa.

そして 中国市場は巨大です

Çin de uygulama çağına öncülük ettiği

中国が実用化の時代を先導し

Örneğin burada Çin ve ABD arasındaki

これは中国とアメリカですが

Çin ve Nijerya'daki iki evi karşılaştıralım.

中国とナイジェリアの家庭を 比較してみます

O, Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığımı sordu.

彼は私に中華料理が好きかどうかたずねた。

- Mahjong'u çok seviyorum.
- Çin dominosunu severim.

麻雀が大好きです。

Bay Smith Çin tarihi eğitimi aldı.

スミスさんは、中国史を勉強していました。

1970'lerde Çin çok kötü durumdaydı.

1970年代 中国は崩壊しつつあった

Ben ilk defa Çin dominosu deniyorum.

初めて麻雀にトライします。

Gelecek hafta Çin için yola çıkacağım.

私は来週中国に発ちます。

Daha önce hiç Çin yiyeceği yemedim.

今まで一度も中国料理を食べたことがない。

Buralarda hiç Çin restoranı var mı?

この近くに中華料理のお店はありますか?

Çin hakkında çok sayıda kitap yazdı.

彼は中国に関する本をたくさん書いた。

Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.

日本は中国と外交関係がある。

Çin önde gelen bir silah ihracatçısıdır.

中国は武器の有力輸出国だ。

Tom uzun süre çin dominosu oynamadı.

トムさんはマアジャンをやるのは久しぶりだ。

Tabii ki Çin bu alternatifin var olduğu

もちろん 中国はこの新たな力が 存在する唯一の場所ではないし

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.

- 中国料理をつくるとなると、私の夫はプロ並みだ。
- 中国料理のことになると私の夫はプロなみだ。

Çin ve Japonya birçok noktada farklılık gösterirler.

中国と日本は多くの点で異なっている。

Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor.

祖母は漢方薬が一番いいと信じている。

Bu gece canım Çin yemeği yemek istemiyor.

今夜は中華料理を食べる気分じゃないんだ。

Boston'da çok sayıda Çin restoranı var mı?

ボストンは中華料理店ってたくさんある?

Yokohama'daki bir Çin restoranına yemek yemeye gittim.

横浜の中華飯店で食べに行きました。

Çin, ABD'nin geri dönüştürülebilir ürünlerinin çoğunu ithal ediyordu

中国はかつて 大量の資源ゴミを アメリカから輸入していましたが

Çin, bütün nüfusu kapsayacak, dürüstlük ve doğruluk gibi

中国は全国民を対象とした 社会的信用格付けを

Çin yemeği yiyor ve bu adaletsizlik hakkında konuşuyorduk,

中華のテイクアウトを食べながら この世の不正義を愚痴っていたところ

Çin, Japonya'dan yaklaşık yirmi beş kat daha büyüktür.

中国は日本の約25倍の広さだ。

Japonya ve Çin pek çok yönden birbirinden farklıdır.

日本と中国はさまざまな点でお互いに異なっている。

O Çin ilacı aldı, bu onun semptomlarını rahatlattı.

彼女は漢方薬を飲んだ。すると症状が和らいだ。

Tom'un Çin yemeklerini ne kadar çok sevdiğini biliyorsun.

トムがどれだけ中華料理が好きか知ってるでしょ。

Çin yemekleri Fransız yemeklerinden daha az lezzetli değildir.

中華料理はフランス料理と同様に美味しい。

Çin klasikleri konusunda neredeyse hiçbir öğrenci tam not almaz.

漢文の試験で満点を取る生徒はほとんどいません。

Dörde bölünmüş Çin lahanasını biraz geniş şeritler halinde kesin.

1/4カットの白菜を太めの千切りにザクザク切る。

Çoğu Avrupalı, Japon ve Çin milletleri arasındaki farkı söyleyemez.

たいていのヨーロッパ人は日本人と中国人の区別が付かない。

40 günü aşkın bir seyahat dönemi bulunan Çin yeni yılında,

家族が再会、祝賀する―

1978 yılında Japonya ve Çin arasında bir barış antlaşmasına varıldı.

1978年に日本と中国との間に平和条約が結ばれた。

Son zamanlarda eski Çin hakkında yeni gerçekler gün ışığına çıktı.

古代中国についての新しい事実が最近明るみに出た。

Çin ve Tibet dağlarında yaşayan siyah ve beyaz renkli ayılara "panda" denir.

中国やチベットの山に住んでいる白黒の熊はパンダと呼ばれている。

En eski Çin yemek çubuklarından bazıları Milattan Önce 1200 yılına kadar uzanmaktadır.

最も古い中国のはしの中には、紀元前1200年にもさかのぼるものもある。

Asya orman kırkayağı zararlı olabilir, ama hepten kötü değildir. Zehri, Çin tıbbında nöbetleri ve cilt yaralarını iyileştirmek için kullanılır.

怖いオオムカデですが いい面もあります 漢方では 毒がてんかんや 皮膚のただれの薬に