Translation of "Yaşta" in Italian

0.032 sec.

Examples of using "Yaşta" in a sentence and their italian translations:

"Benimle aynı yaşta.

"Ha la mia età.

Onlar aynı yaşta.

Loro hanno la stessa età.

Benimle aynı yaşta.

Ha la mia stessa età.

Ressam genç yaşta öldü.

- Il pittore morì giovane.
- Il pittore è morto giovane.

Seninle aynı yaşta olurdum.

Una volta avevo la tua età.

Tom benimle aynı yaşta.

Io e Tom abbiamo la stessa età.

Tom genç yaşta öldü.

- Tom è morto giovane.
- Tom morì giovane.

Tom erken yaşta öldü.

- Tom è morto giovane.
- Tom morì giovane.

Yazık, o genç yaşta öldü.

- Ahimè, è morta giovane.
- Ahimè, lei è morta giovane.
- Ahimè, morì giovane.
- Ahimè, lei morì giovane.

Tom neredeyse seninle aynı yaşta.

Tom ha più o meno i vostri anni.

Fransızca öğretmenin benimle aynı yaşta.

- Il mio insegnante di francese ha la mia stessa età.
- La mia insegnante di francese ha la mia stessa età.

Bu ağaç, öbürüyle aynı yaşta.

Questo albero ha la stessa età di quello.

Tom ve Mary aynı yaşta.

Tom e Mary hanno la stessa età.

Tom yaklaşık olarak benimle aynı yaşta.

Tom ha circa la mia stessa età.

Tom yaklaşık olarak seninle aynı yaşta.

- Tom ha circa la tua stessa età.
- Tom ha circa la sua stessa età.
- Tom ha circa la vostra stessa età.

Tom tam olarak benimle aynı yaşta.

Tom ha esattamente la mia stessa età.

Tom yaklaşık olarak bizimle aynı yaşta.

Tom ha circa la nostra stessa età.

Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.

È un peccato che il cantante sia morto così giovane.

O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.

- Ha circa la stessa età di mia sorella.
- Lei ha circa la stessa età di mia sorella.

O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.

Come d'abitudine in quei tempi si è sposato giovane.

Kız kardeşimle hemen hemen aynı yaşta gösterdiğimi söylerler.

La gente dice che io sembro avere circa la stessa età di mia sorella.

- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
- Yaklaşık benim yaşımda.

- Ha più o meno la mia età.
- Ha circa la mia età.
- Lei ha circa la mia età.

- O yaklaşık benim yaşımda.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.

- Ha più o meno la mia età.
- Lei ha circa la mia età.

- Araba kullanabilecek yaşta değilim.
- Araba kullanmak için yaşım çok küçük.

- Sono troppo giovane per guidare una macchina.
- Io sono troppo giovane per guidare una macchina.
- Sono troppo giovane per guidare un'auto.
- Io sono troppo giovane per guidare un'auto.
- Sono troppo giovane per guidare un'automobile.
- Io sono troppo giovane per guidare un'automobile.

- Tom ve Mary her ikisi de daha iyiyi bilecek kadar yeterince yaşlıdır.
- Hem Tom hem de Mary daha iyiyi bilecek yaşta.

Tom e Mary sono entrambi abbastanza grandi per sapere meglio.