Translation of "Yaşamın" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "Yaşamın" in a sentence and their italian translations:

Yaşamın başlaması.

La vita deve iniziare,

Yaşamın... ...ve ölümün...

dove la vita... e la morte...

Yaşamın doğası döngüseldir.

La natura della vita è ciclica.

Saygı, yaşamın temelidir.

Il rispetto è la base della vita.

Karmaşık yaşamın ortaya çıkışı.

Devono sorgere complesse forme di vita,

Para yaşamın bedelini ödeyemez.

- Il denaro non può compensare la vita.
- I soldi non possono compensare la vita.

Yaşamın kökeninden bile bahsetti.

Si è pure riferito all'origine della vita.

Yaşamın kısa olduğunu biliyorum.

- So che la vita è breve.
- Lo so che la vita è breve.

Gıda ve giysiler yaşamın gerekleridir.

Cibo e abbigliamento sono necessità della vita.

Okumak, yaşamın büyük keyiflerinden biridir.

- La lettura è uno dei più grandi piaceri della vita.
- Leggere è uno dei più grandi piaceri della vita.

Tom yaşamın anlamını anlamak istiyor.

Tom vuole capire il senso della vita.

Ama yaşamın ilk aşamaları ile kastettiğim,

Ma la vita primordiale di cui sto parlando

Yaşamın tamamı beslenmiş, korunmuş ve tutulmuş.

tutta la vita è nutrita, protetta e mantenuta.

Yaşamın kökeni hakkında birçok teoriler vardır.

Ci sono molte teorie sull'origine della vita.

Yaşamın kaynağı üzerine birçok teori vardır.

Ci sono molte teorie sull'origine della vita.

Bu, modern İngiliz yaşamın bir örneğidir.

Questo è un esempio di vita moderna britannica.

Ben sık sık yaşamın anlamı üzerinde düşünürüm.

- Medito spesso sul senso della vita.
- Io medito spesso sul senso della vita.

Yaşamın en iyi zamanı genç olduğumuz zamandır.

Il periodo migliore della vita è quando si è giovani.

Sami istediği yaşamın o olmadığını fark etti.

- Sami ha realizzato che non era la vita che voleva.
- Sami realizzò che non era la vita che voleva.

Ayrıca tahminen üzerinde yaşamın hiç başlamayacağı gezegenler var.

e, presumibilmente, ci saranno mondi dove la vita non inizia.

Yaşamın anlamının ne olduğunu kendine soruyor musun hala?

Continui ancora a chiederti qual è il senso della vita?

Yaşamın nasıl ve ne zaman başladığı hala bir gizemdir.

Come e quando la vita sia iniziata è ancora un mistero.

Ölüm yaşamın zıddı değildir: biz ölümümüzü ölerek geçirmezken hayatımızı yaşayarak geçiririz.

Morire non è il contrario di vivere: si passa la propria vita a vivere, ma non si passa la propria morte a morire.

Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor.

A parte l'uomo, tutti gli animali sanno che lo scopo principale della vita è godersela.

Ben kimim? Nereden geliyorum? Ölümden sonra hayat var mı? Dünyada yaşamın anlamı nedir?

- Chi sono? Da dove vengo? C’è vita dopo la morte? Che senso ha la vita sulla terra?
- Chi sono io? Da dove vengo? C'è vita dopo la morte? Qual è il significato della vita sulla terra?