Translation of "Biridir" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Biridir" in a sentence and their portuguese translations:

- Yumi arkadaşlarımdan biridir.
- Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.

- Yumi é uma de minhas amigas.
- O Yumi é um dos meus amigos.

O nasıl biridir?

Como ele é?

Tom cılız biridir.

Tom é um fracote.

O seçilmiş biridir.

Ele é o escolhido.

Tom arkadaşlarımdan biridir.

Tom é um amigo meu.

Tom, güvenilemeyen biridir.

Tom é uma pessoa em quem não se pode confiar.

Tom kahramanlarımdan biridir.

Tom é um dos meus heróis.

- Bay Tanaka arkadaşlarımızdan biridir.
- Bay Tanaka dostlarımızdan biridir.

O Sr. Tanaka é um dos nossos amigos.

Yamamoto da arkadaşlarımdan biridir.

Yamamoto também é um dos meus amigos.

Yeni öğretmen nasıl biridir?

- Como é o novo professor?
- Como é a nova professora?

O güç-düşkünü biridir.

- Ele é faminto por poder.
- Ele tem fome de poder.

Tom, beni sevmeyen biridir.

É o Tom que não gosta de mim.

Brezilya BRIC ülkelerinden biridir.

O Brasil é um dos países do BRIC.

Tom benim yardımcılarımdan biridir.

Tom é um dos meus assistentes.

Tom Mary'nin çocuklarından biridir.

Tom é um dos filhos de Maria.

Tom, Mary'nin komşularından biridir.

Tom é um dos vizinhos de Mary.

Tom eli sıkı biridir.

Tom está com o punho cerrado.

Tom benim hastalarımdan biridir.

Tom é um dos meus pacientes.

Karaçalı en çetin canlılardan biridir.

O tojo é um grande sobrevivente.

Okumak, yaşamın büyük keyiflerinden biridir.

Ler é um dos prazeres da vida.

Sanırım o işin ehli biridir.

Eu acho que ele é uma pessoa competente.

Bu, temel insan içgüdülerinden biridir.

É um dos instintos básicos do homem.

- O seçilmiş biridir.
- O, seçilmiş.

Ela é a escolhida.

Tom, Mary'nin yakın arkadaşlarından biridir.

Tom é um dos amigos íntimos de Mary.

Tom herkesçe sevilip sayılan biridir.

Tom é benquisto por todos.

Penis, erkek üreme organlarından biridir.

O pênis é um dos órgãos reprodutores masculinos.

Pasifik Okyanusu beş okyanustan biridir.

O oceano Pacífico é um dos cinco oceanos.

Tom en iyi şarkıcılarımızdan biridir.

Tom é um dos nossos melhores cantores.

Dünyanın en pahalı şehirlerinden biridir.

É uma das cidades mais caras do mundo.

Telefon, Bell'in birçok icatlarından biridir.

O telefone é uma das muitas invenções de Bell.

Gökbilimi en eski bilimlerden biridir.

A Astronomia é uma das ciências mais antigas.

Tom en iyi öğrencilerimden biridir.

Tom é um dos meus melhores estudantes.

Açgözlülük yedi ölümcül günahtan biridir.

A avareza é um dos sete pecados capitais.

Klor, periyodik tablodaki elementlerden biridir.

O cloro é um dos elementos da tabela de classificação periódica.

Tom Mary'nin erkek kardeşlerinden biridir.

Tom é um dos irmãos de Maria.

Kahve, Brezilya'nın ana ürünlerinden biridir.

O café é um dos principais produtos comercializados no Brasil.

Kıskançlık yedi ölümcül günahtan biridir.

A inveja é um dos sete pecados capitais.

Bir saniye dakikanın altmışta biridir.

- Um segundo é a sexagésima parte de um minuto.
- O segundo é a sexagésima parte do minuto.

Tom güvenebileceğim birkaç kişiden biridir.

Tom é uma das únicas pessoas em que eu posso confiar.

Tom, Mary'nin çocukluk arkadaşlarından biridir.

Tom é um dos amigos de infância de Maria.

Mozart en sevdiğim bestecilerden biridir.

Mozart é um dos meus compositores favoritos.

- Tom Mary'nin en iyi arkadaşlarından biridir.
- Tom, Mary'nin en iyi arkadaşlarından biridir.

Tom é um dos melhores amigos de Mary.

Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.

A indústria automobilística é uma das principais indústrias no Japão.

Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir.

O Cazaquistão é um dos países desenvolvidos na Ásia Central.

Londra dünyandaki en büyük şehirlerden biridir.

Londres é uma das maiores cidades do mundo.

Bir dakika bir saatin altmışta biridir.

O minuto é a sexagésima parte da hora.

Kızamık bildiğimiz en bulaşıcı hastalıklardan biridir.

O Sarampo é uma das doenças mais contagiosas que conhecemos

O, İspanya'nın en ünlü yazarlarından biridir.

É um dos autores mais famosos da Espanha.

Ne dersen de, o evleneceğim biridir.

Não importa o que você diga, é com ela com quem me casarei.

Tac Mahal, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir.

O Taj Mahal é uma das sete maravilhas do mundo.

O, dünyadaki en güvenli kentlerden biridir.

É uma das cidades mais seguras do mundo.

O, dünyadaki en kirli şehirlerden biridir.

É uma das cidades mais poluídas do mundo.

Bu benim en sevdiğim kitaplardan biridir.

Esse é um dos meus livros favoritos.

Bu, Boston'un en iyi otellerinden biridir.

Este é um dos melhores hotéis de Boston.

Pokemon, dünyadaki en iyi animelerden biridir.

Pokémon é um dos melhores animes do mundo.

Elvis Presley en ünlü şarkıcılardan biridir.

Elvis Presley é um dos cantores mais famosos.

Tokyo dünyanın en büyük kentlerinden biridir.

Tóquio é uma das maiores cidades do mundo.

Bu, Boston'daki en popüler restoranlardan biridir.

Este é um dos restaurantes mais populares de Boston.

Esperanto dünyadaki en melodik dillerden biridir.

O esperanto é uma das línguas mais melodiosas do mundo.

Orion en çok tanınan takımyıldızlarından biridir.

Órion é uma das constelações mais fáceis de reconhecer.

Tom Boston'un en başarılı sporcularından biridir.

Tom é um dos atletas mais bem-sucedidos de Boston.

Bu en iyi yerel gazetelerden biridir.

Este é um dos melhores jornais locais.

Bu, Londra'nın önde gelen üniversitelerinden biridir.

Esta é uma das melhores universidades de Londres.

O benim en sevdiğim kitaplardan biridir.

É um dos meus livros favoritos.

Tom dünyanın en zengin kişilerinden biridir.

Tom é uma das pessoas mais ricas do mundo.

Aşırı içki içmek, iktidarsızlık nedenlerinden biridir.

O excesso de bebida é uma das causas da impotência.

Sirius, Brezilya bayrağındaki 27 yıldızdan biridir.

Sirius é uma das 27 estrelas na bandeira do Brasil.

Francis Crick DNA'nın yapısını keşfedenlerden biridir.

Francis Crick foi um dos descobridores da estrutura do DNA.

Bu, Boston'daki en eski okullardan biridir.

Essa é uma das escolas mais antigas de Boston.

Tom Mary'nin en yakın arkadaşlarından biridir.

Tom é um dos amigos mais próximos de Maria.

Stephen King en sevdiğim yazarlardan biridir.

Stephen King é um de meus autores favoritos.

Mary dünyadaki en zengin kadınlarından biridir.

Mary é uma das mulheres mais ricas do mundo.

O, Boston'daki en iyi restoranlardan biridir.

É um dos melhores restaurantes em Boston.

Tom, Boston'daki en iyi antrenörlerden biridir.

Tom é um dos melhores treinadores de Boston.

Kara sakal en ünlü korsanlardan biridir.

O Barba Negra é um dos piratas mais famosos.

- Lincoln Amerikan tarihinin en büyük isimlerinden biridir.
- Lincoln, Amerikan tarihindeki en büyük figürlerden biridir.

Lincoln é uma das maiores figuras da história americana.

- Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.

Este livro é um dos melhores trabalhos do poeta.

Her toplantıda notlar almak resmi görevlerden biridir.

Tomar notas em cada reunião é uma das obrigações oficiais.

Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir.

No que diz respeito à música, ele é um dos mais famosos críticos.

Los Angeles ziyaret etmek istediğim yerlerden biridir.

Los Angeles é uma das cidades que eu gostaria de visitar.

Graham Greene, benim en sevdiğim yazarlardan biridir.

Graham Greene é um dos meus autores favoritos.

Fransız Devrimi en tartışmalı tarihi olaylardan biridir.

A Revolução Francesa é um dos acontecimentos históricos mais discutidos.

Bu, sahip olduğum en iyi sözlüklerden biridir.

Este é um dos melhores dicionários que tenho.

Bence, Avustralya dünyadaki en iyi ülkelerden biridir.

Na minha opinião a Austrália é um dos melhores países do mundo.

Mali, Sahraaltı Afrika'daki en fakir ülkelerden biridir.

O Mali é um dos países mais pobres da África Subsaariana.

Almanya dünyadaki en büyük peynir üreticilerinden biridir.

A Alemanha é um dos maiores produtores de queijo do mundo.

Terörizm dünya barışının en büyük düşmanlarından biridir.

Terrorismo é um dos maiores inimigos da paz mundial.

Yumurta sarısı önemli A vitamini kaynaklarından biridir.

A gema do ovo é uma das principais fontes de vitamina A.

O tüm dünyada en zor dillerden biridir.

Essa é uma das línguas mais difíceis de todo o mundo.

Başarısızlık korkusu dünyadaki en yaygın korkulardan biridir.

O medo do fracasso é um dos medos mais comuns no mundo.

Spiral doğada en yaygın geometrik biçimlerinden biridir.

A espiral é uma das formas geométricas mais encontradas na natureza.

Fransızca her zaman öğrenmek istediğim dillerden biridir.

O francês é uma das línguas que eu sempre quis aprender.

Bir öpücük yaşamın en değerli armağanlarından biridir.

Um beijo é um dos presentes mais valiosos da vida.

ABD'de din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.

Nos EUA, liberdade de religião é uma das garantias da Declaração de Direitos.

- Tom aklı başında biridir.
- Tom sağduyu sahibidir.

Tom é inteligente.

Bu en büyük yaz müzik festivallerinden biridir.

É um dos maiores festivais de verão de música.

Dev weta dünyanın en büyük böceklerinden biridir.

O weta é um dos maiores insetos do mundo.