Translation of "Başardı" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "Başardı" in a sentence and their italian translations:

Sonunda başardı.

Finalmente ci è riuscito.

Tom başardı.

- Tom ha avuto successo.
- Tom ebbe successo.

Kutuyu açmayı başardı.

Riuscì ad aprire la scatola.

O kaçmayı başardı.

- È riuscito a scappare.
- Lui è riuscito a scappare.
- Riuscì a scappare.
- Lui riuscì a scappare.

Sonunda o başardı.

- Infine, riuscì.
- Infine, lei riuscì.

Tom başardı mı?

- Tom ha avuto successo?
- Tom ebbe successo?

Mary bunu başardı.

Mary ha fatto questo.

Tom açıkça başardı.

- Tom ha chiaramente avuto successo.
- Tom ebbe chiaramente successo.

O, sorunu çözmeyi başardı.

È riuscito a risolvere il problema.

Tom bizi kurtarmayı başardı.

Tom è riuscito a salvarci.

Tom onları kurtarmayı başardı.

- Tom è riuscito a salvarli.
- Tom è riuscito a salvarle.

Tom beni kurtarmayı başardı.

Tom è riuscito a salvarmi.

Onlar onu kurtarmayı başardı.

- Sono riusciti a salvarlo.
- Sono riuscite a salvarlo.

Tom onu kurtarmayı başardı.

- Sono riusciti a salvarla.
- Sono riuscite a salvarla.

O, dağa tırmanmayı başardı.

- È riuscito a scalare la montagna.
- Lui è riuscito a scalare la montagna.
- Riuscì a scalare la montagna.
- Lui riuscì a scalare la montagna.

Otoriteler dövizi dengede tutmayı başardı.

- Le autorità sono riuscite a stabilizzare la valuta.
- Le autorità riuscirono a stabilizzare la valuta.

O zar zor kaçmayı başardı.

- Se l'è cavata per un pelo.
- Lei se l'è cavata per un pelo.
- Se la cavò per un pelo.
- Lei se la cavò per un pelo.

Mary bir camdan kaçmayı başardı.

Marie è riuscita a fuggire da una finestra.

Tom inanılmaz bir iş başardı.

Tom ha fatto un lavoro incredibile.

Tom zamanında oraya varmayı başardı.

Tom riuscì ad arrivare là in tempo.

Betty iyi şarkı söylemeyi başardı.

- Betty è riuscita a cantare bene.
- Betty riuscì a cantare bene.

- Kim başardı?
- Kim başarılı oldu?

Chi ha avuto successo?

Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.

Alla fine, Mario riuscì ad ottenere l'amore della principessa.

O sonunda yapmaya başladığı şeyi başardı.

Lui ha finalmente portato a termine quello che si era programmato di fare.

O, tekneyle Pasifik Okyanusunu geçmeyi başardı.

È riuscita ad attraversare l'oceano Pacifico in barca.

O tekneyle Pasifik Okyanusu'nu geçmeyi başardı.

È stata capace di attraversare l'oceano Pacifico in barca.

Başardı. Ama orada çok oyalanmasa iyi eder.

Successo. Ma ora è meglio andare.

Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.

E grazie a Dio era riuscita a immergersi in profondità nella fessura.

Bir keresinde yedi kişi benim arabama oturmayı başardı.

Una volta sono riuscito a fare entrare sette persone nella mia macchina.

Böyle kaotik bir ülke böyle zengin olmayı nasıl başardı?

com'è possibile che uno stato così caotico a potuto diventare così ricco?

Demek istediğim bu asla olmayacak bir hikâyeydi ama yine de başardı.

Cioè, non sarebbe stato possibile, eppure è accaduto.

Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.

Ma, per ora, questa famiglia è sopravvissuta alla notte più lunga sulla Terra.

Sahtekarlık amaçlı saldırılar yapmak için kıyıya asker çıkarmayı başardı ; Napolyon ise

truppe sulla costa per effettuare attacchi diversivi; mentre Napoleone ritirò sempre più unità

Kötü hazırlanmış emirler gecikmeye neden oldu ve Koalisyon ordusu kaçmayı başardı.

Ordini mal redatti portarono a ritardi e l'esercito della coalizione riuscì a fuggire.