Translation of "Arkasında" in Italian

0.011 sec.

Examples of using "Arkasında" in a sentence and their italian translations:

Bahçe evin arkasında.

Il giardino è dietro la casa.

Tom çalışmalarının arkasında.

Tom è indietro con i suoi studi.

Tom, Mary'nin arkasında.

Tom è dietro Mary.

- Ay, bulutların arkasında görünmez.
- Ay, bulutların arkasında gözükmez.

La luna è invisibile dietro le nuvole.

Ay, dağların arkasında kaybolurken...

La luna si tuffa dietro le montagne...

Tom kapının arkasında saklanıyor.

Tom è nascosto dietro alla porta.

Tom'un arkasında birisi var.

C'è qualcuno dietro di Tom.

Tom ağacın arkasında saklandı.

- Tom si è nascosto dietro l'albero.
- Tom si nascose dietro l'albero.

Birisi duvarın arkasında duruyor.

C'è qualcuno in piedi dietro la parete.

Bunun arkasında olduğunu biliyordum.

- Lo sapevo che c'eri dietro tu.
- Lo sapevo che c'era dietro lei.
- Lo sapevo che c'eravate dietro voi.

Tom parmaklıkların arkasında olmalı.

Tom dovrebbe essere dietro le sbarre.

Tom Mary'nin arkasında duruyordu.

Tom era in piedi dietro a Mary.

Tom Mary'nin hemen arkasında.

Tom è giusto dietro a Mary.

Onların arkasında biri var.

C'è qualcuno dietro di loro.

Onun arkasında biri var.

C'è qualcuno dietro di lui.

Tom kapının arkasında saklandı.

- Tom si è nascosto dietro la porta.
- Tom si nascose dietro la porta.

Tom barların arkasında kalıyor.

- Tom rimane dietro le sbarre.
- Tom resta dietro le sbarre.

Tom şimdi parmaklıklar arkasında.

- Tom ora è dietro le sbarre.
- Tom adesso è dietro le sbarre.

Sami şimdi parmaklıkların arkasında.

- Sami è dietro le sbarre ora.
- Sami è dietro le sbarre adesso.

Evimin arkasında bir bahçe var.

- C'è un giardino sul retro della mia casa.
- C'è un giardino sul retro di casa mia.

Evimizin arkasında bir kulübe var.

C'è una capanna sul retro della nostra casa.

Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.

Il sole scomparve dietro una nuvola.

Onun kafasının arkasında gözleri var.

- Ha gli occhi dietro la testa.
- Lui ha gli occhi dietro la testa.

Tom arkasında bir şey saklıyordu.

Tom stava nascondendo qualcosa dietro la schiena.

Sinemanın arkasında bir park var.

C'è un parco dietro al cinema.

Tom arkasında bir şey tutuyor.

Tom sta tenendo qualcosa dietro la schiena.

Tom'un bunun arkasında olduğunu bilmeliydim.

Avrei dovuto sapere che Tom era dietro questo.

O, kapının arkasında kendini sakladı.

Si è nascosto dietro la porta.

Tom babasının arkasında saklanmaya çalıştı.

Tom cercò di nascondersi dietro a suo padre.

Tom bir ağacın arkasında saklanıyordu.

- Tom si nascondeva dietro un albero.
- Tom era nascosto dietro un albero.

Tom bir ağacın arkasında çömeldi.

- Tom si è accucciato dietro un albero.
- Tom si accucciò dietro un albero.

Tom arkasında bazı belgeler sakladı.

- Tom ha nascosto alcuni fogli dietro la schiena.
- Tom nascose alcuni fogli dietro la schiena.

Yuvanın en arkasında, pek hareket etmiyor.

Ed è proprio nel retro della tana, non si muove molto.

Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.

Dietro la casa c'è un grande giardino.

Şifonyerin arkasında büyük bir örümcek yaşıyor.

Dietro la cassettiera vive un grosso ragno.

Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında

Pensi che l'ovest sia da quella parte,

Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.

- Sua moglie è morta lasciandosi alle spalle i loro due cari figli.
- Sua moglie morì lasciandosi alle spalle i loro due cari figli.

Bir sürü eski kutunun arkasında bir şey gördü.

Vide qualcosa dietro un mucchio di vecchie scatole.

Tom'un inandığı şeyin arkasında duracak cesareti olduğundan şüpheliyim.

- Dubito che Tom abbia il coraggio di lottare per quello in cui crede.
- Io dubito che Tom abbia il coraggio di lottare per quello in cui crede.
- Dubito che Tom abbia il coraggio di lottare per ciò in cui crede.
- Io dubito che Tom abbia il coraggio di lottare per ciò in cui crede.

Bunun arkasında kim olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?

Hai qualche supposizione di quello che vi si nasconda dietro?

- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.
- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey var.

Suppongo che dietro ogni cosa che dobbiamo fare ci sia qualcosa che vogliamo fare...

Nihayet , savunanlar dış savunmayı terketmek zorunda kaldu ve iç duvarın arkasında toplandı.

Alla fine, i difensori dovettero abbandonare le loro difese esterne e schierarsi dietro il muro interno.

Tom arkasında biri olduğunu hissetti ve onun kim olduğunu görmek için döndü.

Tom percepì che qualcuno era dietro di lui e si voltò per vedere chi fosse.

Bu banka çalışanları son zamanlarda çok kibarca küstah görünüyor. Ben bunun arkasında ne olduğunu merak ediyorum.

I dipendenti della banca sembrano così educatamente insolenti ultimamente. Mi chiedo che cosa ci sia dietro.