Translation of "Duruyor" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "Duruyor" in a sentence and their hungarian translations:

Kar duruyor.

Enyhül a havazás.

Bugün evimde duruyor

A hangszer ma az én otthonomban van,

Elim yerinde duruyor.

Még megvan a kezem.

Halen ayakta duruyor.

Még mindig áll.

Kim ayakta duruyor?

Ki áll?

Tom ayakta duruyor.

Tom áll.

Kitaplar masada duruyor.

A könyvek az asztalon vannak.

Tom kapının önünde duruyor.

Tomi az ajtó előtt áll.

Tom hâlâ ayakta duruyor.

Tom még mindig áll.

İş teklifi hâlâ duruyor.

Az állásajánlat még érvényes.

Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.

Legtöbbjük kerüli a beépített területeket.

Eski kale tepe üzerinde duruyor.

A régi kastély a dombon áll.

Evin önünde bir çam duruyor.

A háza előtt egy fenyőfa áll.

Güneş hareketsiz duruyor gibi görünüyordu.

Úgy tűnt, a nap egy helyben állt.

O gömlek üstünde iyi duruyor.

Jól áll neked ez az ing.

Bence Tom öğretmen gibi duruyor.

Szerintem Tamás úgy néz ki, mint egy tanár.

Tepenin üstünde güzel bir kilise duruyor.

Egy gyönyörű templom áll ott a dombon.

- Kitaplar masanın üzerinde.
- Kitaplar masada duruyor.

A könyvek az asztalon vannak.

Kayalıkların üstünde eski bir kale duruyor.

Egy régi várkastély áll a sziklafal tetején.

- Benimkine hâlâ sahibim.
- Benimki hâlâ duruyor.

Az enyém még megvan.

Bir anahtar yazı masasının üstünde duruyor.

Az íróasztalon van egy kulcs.

- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.

A kép a falon függ.

- Tom zaten ayakta.
- Tom zaten ayakta duruyor.

Tom már áll.

Uzun adımlarla yürüyüp gidiyor. İki ayak üstünde duruyor.

És csak úgy tovalépked, elsétál két lábon.

Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.

Ahogy hűl az éjszaka, a béka testfunkciói egymás után leállnak.

Bu gece cinlik peşinde misin, yoksa edebinle duruyor musun?

Ma este tervezel valamilyen trükközést, vagy nyugodt estére számítasz?

Bu asansör ne birinci ne de ikinci katta duruyor.

A lift nem áll meg az első és a második emeleten!

Fark ettin mi, bilmem; ama Tom senin kızına abayı yakmış gibi duruyor.

Nem tudom, észrevetted-e már, de úgy tűnik, Tom beleszeretett a lányodba.

- Tom aynı hatayı yapıp duruyor.
- Tom aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
- Tom durmadan aynı hatayı yapıyor.

Tom mindig ugyanazt a hibát követi el.