Translation of "Aşağı" in Italian

0.018 sec.

Examples of using "Aşağı" in a sentence and their italian translations:

Aşağı yukarı.

Più o meno.

Aşağı indiğimde,

Scendi e...

Aşağı gidelim.

Scendiamo.

Aşağı gel!

Scendi!

Aşağı bakmamaya çalışın.

Non guardare in giù.

Aşağı itelim. Dolduralım.

Premo per bene. Riempio tutto.

Silahı aşağı indir!

Abbassi la pistola.

- Yavaşça merdivenlerden aşağı gidelim.
- Yavaşça merdivenlerden aşağı inelim.

Scendiamo le scale lentamente.

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

Ok, dobbiamo scendere. Forza!

Şu deliklerden aşağı bakalım.

Diamo un'occhiata a questi buchi.

Aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.

e poi cercherò un modo per scendere giù.

Bu kanyondan aşağı ineceğiz.

Scendiamo nel canyon.

O otuzdan aşağı olamaz.

- Non può avere meno di trent'anni.
- Lui non può avere meno di trent'anni.

O, tepeden aşağı gitti.

- Andò giù per la collina.
- Lui andò giù per la collina.
- È andato giù per la collina.
- Lui è andato giù per la collina.

Ben asansörle aşağı indim.

- Sono sceso in ascensore.
- Sono scesa in ascensore.
- Scesi in ascensore.

Gözyaşları yüzümden aşağı süzüldü.

- Le lacrime scorsero sulla mia faccia.
- Lacrime scorsero sul mio viso.

Aşağı katta bekliyor olacağım.

Aspetterò di sotto.

çoğunlukla aşağı ve içeri bakarız.

più spesso guardando giù e dentro.

Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.

Dovremo scendere per di qua.

Ama önce aşağı inelim. Pekâlâ.

Ma prima di tutto scendiamo.

Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum.

L'ho sentito scendere le scale.

Kardeşim resmi baş aşağı astı.

Mio fratello ha appeso il quadro a testa in giù.

Tom merdivenlerden aşağı, bodruma koştu.

- Tom è corso giù per le scale nel seminterrato.
- Tom corse giù per le scale nel seminterrato.
- Tom è corso giù per le scale in cantina.
- Tom corse giù per le scale in cantina.

O baştan aşağı çamurla kaplıydı.

Era coperto di fango dalla testa ai piedi.

Gözyaşları Alice'in yanaklarından aşağı aktı.

Scorrevano lacrime lungo le guance di Alice.

Ve kendini gittikçe aşağı çekmeye başlarsın.

E cominciate a buttarvi giù.

Dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı.

entrambe le gambe sotto le ginocchia,

Burada oyalanmak istemiyorum. Aşağı inmek istiyorum.

Non mi va di restare qui. Voglio arrivare giù.

Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.

Mentre planavo, ho visto dei monti a ovest,

Bu girişmeyeceğim bir mücadele. Aşağı ineceğiz.

Preferisco lasciar perdere. Meglio scendere.

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

Arriverei giù più in fretta.

Pekâlâ, aşağı ve sağa doğru iniyoruz.

Scendiamo e andiamo verso destra.

Ve sonra da kenardan aşağı ineceğim.

la lancerò oltre il bordo e mi calerò.

Bir top nehirden aşağı doğru yüzüyordu.

Una palla sta galleggiando lungo il fiume.

Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.

- Muovevano su e giù le chiavi.
- Loro muovevano su e giù le chiavi.

Halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?

O ci caliamo e proseguiamo là sotto?

Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.

Sei scesa giù dalle montagne più alte, fino a questo canalone riparato,

Buraya kuracağım, hazırlayacağım ve tepeden aşağı koşacağım.

Lo aprirò lì, lo farò decollare correndo dritto oltre il precipizio

Bakın, burası dikleşiyor. O taraftan aşağı inmezdim.

Qui sta diventando più ripido, eviterei di scendere di qua.

Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.

Ora tiro giù la corda per darle un'occhiata.

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

Come superare la cascata?

Tamam, bu halatı kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Legheremo la corda a questo masso e ci caleremo,

Halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

O ci facciamo strada senza corda e tentiamo una discesa libera?

- O merdivenlerden aşağı yuvarlandı.
- O, merdivenlerden yuvarlandı.

- È caduto dalle scale.
- Lui è caduto dalle scale.
- Cadde dalle scale.
- Lui cadde dalle scale.

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Se vuoi che ci caliamo, premi "destra" e poi "ok".

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Se vuoi che ci caliamo, premi "destra" e poi "ok".

Çünkü dal aşağı düşer ve siz de yuvarlanırsınız.

Altrimenti si staccheranno e io precipiterò.

Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Legherò la corda a questo masso e mi calerò

Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Legheremo la corda a questa roccia e ci caleremo giù,

Ya o grubun sizden daha aşağı olduğunu düşünüyor

E se credessimo che quel gruppo di persone sia inferiore

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

Sono molte decine di metri. Non c'è modo di scendere.

Görevleri, yeni Apollo uzay aracını baştan aşağı sallamaktı.

La loro missione era di dare alla nuova navicella Apollo uno shakedown completo.

Edu'nun aşağı yukarı bin tane eşcinsel arkadaşı var.

Edu ha più o meno un migliaio di amici gay.

Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.

Questo libro costa su per giù 20 euro.

Tom'un kaldırımdan aşağı bir bebek arabası ittiğini gördüm.

- Ho visto Tom che spingeva un passeggino lungo il marciapiede.
- Io ho visto Tom che spingeva un passeggino lungo il marciapiede.

Aşağı baktım ve kesinlikle söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.

Ho guardato giù e non avevo assolutamente niente da dire.

- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
- Yaklaşık benim yaşımda.

- Ha più o meno la mia età.
- Ha circa la mia età.
- Lei ha circa la mia età.

Yağışlı sezon aşağı yukarı haziran ayı sonunda başlar.

La stagione delle piogge comincia più o meno alla fine di giugno.

Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.

Ok, scendiamo a controllare le medicine.

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

La salvezza è a 100 metri, oltre lo strapiombo.

Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.

E ricordo che c'era una strana forma alla mia sinistra che scendeva...

- O yaklaşık benim yaşımda.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.

- Ha più o meno la mia età.
- Lei ha circa la mia età.

Ne diyorsunuz? Halatla mı inelim, karlı taraftan aşağı mı kayalım?

Cosa ne pensi? Mi calo o ci facciamo scivolare giù lungo quel pendo?

Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.

L'altra possibilità è usare la mia corda, fissarla e calarmi giù.

Bir helikopterle uçup halatla aşağı inmek için "Sol"a basın.

Se vuoi volare in elicottero e calarti con la corda, tocca "sinistra."

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

Qual è il modo più veloce per scendere e salvare Dana?

Helikopterle uçup halatla aşağı inmek isterseniz "Sola" ve "Tamam" tuşuna basın.

Se vuoi prendere l'elicottero e poi calarci, premi "sinistra" e poi "Ok."

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

La giraffa non può nuotare perché il suo centro di gravità è così alto che si si capovolgerebbe.

- Kırk satırla kırk katır arasında.
- Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Tra Scilla e Cariddi.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Se vuoi strisciare sulla corda, clicca "sinistra". Se vuoi calarti, "destra".

Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.

Oppure posso usare la corda, cerco qualcosa a cui legarla e mi calo.

- En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
- Toplantıya katılanlar, 100 kişiden aşağı değildi.

Non meno di 100 persone hanno partecipato alla riunione.

Bugün cuma, ben de aşağı yukarı her cuma ne yapıyorsam onu yaptım.

- Oggi è venerdì, e ho fatto quello che faccio quasi ogni venerdì.
- Oggi è venerdì, e ho fatto ciò che faccio quasi ogni venerdì.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Se vuoi strisciare sulla corda, tocca "sinistra". Se vuoi calarti, "destra".

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Ci caliamo giù con la corda? O proviamo senza la corda, in discesa libera?

- Yuvadan düşen küçük bir kuşu kurtardık.
- Yuvadan aşağı düşmüş bir yavru kuşu kurtardık.

Abbiamo salvato un uccellino che era caduto dal nido.

- O az çok benim yaşımda.
- O aşağı yukarı benim yaşımda.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- O neredeyse benim yaşımda.

- Ha più o meno la mia età.
- Lei ha più o meno la mia età.