Translation of "Açıkçası" in Italian

0.013 sec.

Examples of using "Açıkçası" in a sentence and their italian translations:

Açıkçası o hatalı.

- Ovviamente ha torto.
- Ovviamente lui ha torto.

Açıkçası, o suçlu.

- Chiaramente, lui è colpevole.
- Chiaramente, è colpevole.

Açıkçası, ondan hoşlanmıyorum.

Francamente, lui non mi piace.

Açıkçası bir şakaydı.

- Era ovviamente una battuta.
- Era ovviamente una barzelletta.

Açıkçası ben açım.

Francamente ho fame.

Açıkçası gitme zamanı.

- Ovviamente è ora di partire.
- Ovviamente è ora di andarsene.

Tom açıkçası korkmuş.

- Tom è palesemente spaventato.
- Tom è palesemente impaurito.

Tom açıkçası korkuyor.

Tom è ovviamente spaventato.

Tom açıkçası etkilenmemişti.

Tom ovviamente non era impressionato.

Tom açıkçası mutsuzdu.

Tom era ovviamente infelice.

Tom açıkçası bilmiyor.

Tom ovviamente non lo sa.

Açıkçası bundan hoşlanmıyorum.

Francamente, non mi piace.

Tom açıkçası etkilendi.

Tom era ovviamente impressionato.

Açıkçası, ben onu sevmiyorum.

- Francamente, non mi piace.
- Francamente, lui non mi piace.

Açıkçası, geçen yıl evlendik.

A dire il vero ci siamo sposati l'anno scorso.

Açıkçası köpeklerim sizi koruyacaktır!

- Ovviamente i miei cani ti proteggeranno!
- Ovviamente i miei cani vi proteggeranno!
- Ovviamente i miei cani la proteggeranno!

Açıkçası, ben fikri beğenmiyorum.

Francamente, non mi piace l'idea.

Açıkçası, ben sizi sevmiyorum.

- Parlando con franchezza, non mi piaci.
- Parlando con franchezza, non mi piace.
- Parlando con franchezza, non mi piacete.

Açıkçası Tom gitmek istemiyordu?

Evidentemente Tom non voleva andare.

Tom açıkçası çok sinirli.

Tom è ovviamente molto nervoso.

Tom'un açıkçası şüpheleri var.

- Tom ovviamente ha dei dubbi.
- Tom ha ovviamente dei dubbi.

Tom açıkçası bir aptal.

- Tom ovviamente è un idiota.
- Tom ovviamente è un cretino.
- Tom ovviamente è un rompiscatole.

Açıkçası, o adamdan hoşlanmıyorum.

Francamente quell'uomo non mi piace.

Tom açıkçası işinden bıkmış.

- Tom è ovviamente stanco del suo lavoro.
- Tom è ovviamente stanco del suo impiego.

Tom açıkçası çok meşgul.

- Tom è ovviamente molto impegnato.
- Tom è ovviamente molto occupato.

Tom açıkçası çok kızgın.

Tom è ovviamente molto arrabbiato.

Açıkçası, ev ödevimi yapmadım.

A dire il vero non ho fatto i compiti.

Açıkçası Tom seni seviyor.

- Tom ovviamente ti ama.
- Tom ovviamente vi ama.
- Tom ovviamente la ama.

Açıkçası, o bir hataydı.

Chiaramente era un errore.

Açıkçası bu bir dolandırıcılık.

Chiaramente è una frode.

Açıkçası, bir sorun var.

Ovviamente c'è un problema.

Tom açıkçası mutlu değildi.

Tom ovviamente non era felice.

Tom açıkçası çok popüler.

Tom ovviamente è molto popolare.

Açıkçası dünya yuvarlak değil.

In senso stretto, la terra non è rotonda.

Açıkçası o yalan söylüyor!

- Sta ovviamente mentendo!
- Lei sta ovviamente mentendo!

Bana tuhaf geldi açıkçası.

Mi sembrava strano, a dire il vero.

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

Chiaramente, è uno strumento molto specializzato.

Açıkçası bunu çok fazla düşünmedim.

Onestamente, non ci ho pensato più di tanto.

Açıkçası, bu karara tamamen katılmıyorum.

Per la cronaca, sono totalmente in disaccordo con questa decisione.

Açıkçası, o bir hata yaptı.

- Evidentemente ha fatto un errore.
- Evidentemente lui ha fatto un errore.

Tom açıkçası çok mutlu değildi.

Tom non era chiaramente molto felice.

Tom Açıkçası hâlâ çok kızgın.

Tom ovviamente è ancora molto arrabbiato.

Tom açıkçası hayal kırıklığına uğradı.

Tom era ovviamente deluso.

Açıkçası, Tom Mary'nin tipi değil.

Ovviamente Tom non è il tipo adatto a Mary.

Açıkçası, daha önceki kadar iyi değilim.

A dire il vero, non sto bene come prima.

Tom açıkçası Mary'yi deli gibi seviyor.

Tom è ovviamente pazzo per Mary.

Açıkçası, Tom Fransızcayı çok iyi anlamaz.

- Tom chiaramente non capisce il francese molto bene.
- Chiaramente Tom non capisce molto bene il francese.

Açıkçası, sadece birini seçerseniz ve onda ustalaşırsanız

ma onestamente, se ne scegliete una e la padroneggiate,

- Tom açıkçası kızgındı.
- Tom belli ki kızgındı.

Tom era ovviamente arrabbiato.

Açıkçası , o, o tür bir insan değil.

- Ovviamente, non è quel tipo di persona.
- Ovviamente, lui non è quel tipo di persona.

- Açıkçası o hatalıdır.
- Dürüstçe konuşmak gerekirse, o hatalıdır.

Francamente parlando, lui ha torto.

- Anlaşılan, yarın yağmur yağacak.
- Açıkçası, yarın yağmur yağacak.

Evidentemente pioverà domani.

Açıkçası, yapmak istediğim her şeyi yapmak için zamanım yoktu.

Semplicemente non ho il tempo di fare tutto quello che voglio fare.

- Açıkçası, canım, umurumda değil.
- Doğrusu, canım, vız gelir tırıs gider.

Francamente, tesoro, non me ne frega niente.

Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.

Ovviamente questo non può essere il lavoro di una persona. Ecco perché Tatoeba è collaborativo.