Translation of "çocukluk" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "çocukluk" in a sentence and their italian translations:

O, bir çocukluk arkadaşıdır.

È un amico d'infanzia.

Tom Jackson benim çocukluk kahramanımdı.

Tom Jackson era un mio eroe della fanciullezza.

En sevdiğin çocukluk anın nedir?

Qual è il tuo ricordo d'infanzia preferito?

Tom kaba bir çocukluk geçirdi.

- Tom ha avuto un'infanzia difficile.
- Tom ebbe un'infanzia difficile.

Fotoğraf beni çocukluk günlerime geri götürüyor.

La foto mi riporta ai giorni della mia infanzia.

Bu fotoğraf çocukluk hatıralarımı yeniden canlandırdı.

La fotografia ha riportato a galla ricordi della mia infanzia.

Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.

- Una malattia infantile l'ha resa cieca.
- Una malattia infantile la rese cieca.

Aşılar çocukluk hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.

Le vaccinazioni aiutano a prevenire le malattie infantili.

Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.

Giugno scorso Yumiko si è sposata con un suo amico d'infanzia.

Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.

I miei ricordi d'infanzia sono dominati da costa rocciosa, zona intertidale e foresta di kelp.

- Tom kötü bir çocukluğu vardı.
- Tom kötü bir çocukluk geçirdi.

Tom ha avuto un'infanzia terribile.

Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktris oldu.

Joan divenne una grande attrice, nonostante avesse avuto un'infanzia difficile.

- Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!
- Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!

Hai conservato tutti i tuoi denti da latte in questa scatola di fiammiferi? È disgustoso!