Translation of "çıkıyor" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "çıkıyor" in a sentence and their italian translations:

Volkanlardan çıkıyor?

esce solo dai vulcani?

Yeşil yapraklar çıkıyor.

Stanno sbocciando le foglie verdi.

Erkek kardeşimle çıkıyor.

- Sta uscendo con mio fratello.
- Lei sta uscendo con mio fratello.

Kız kardeşimle çıkıyor.

- Sta uscendo con mia sorella.
- Lei sta uscendo con mia sorella.

Birlikte çıkıyor muyuz?

Usciamo assieme?

Tom yürüyüşe çıkıyor.

Tom sta facendo una passeggiata.

Bu kontrolden çıkıyor.

Sta andando fuori controllo.

İşler kontrolden çıkıyor.

Le cose stanno andando fuori controllo.

Birisiyle çıkıyor musun?

- Stai uscendo con qualcuno?
- Tu stai uscendo con qualcuno?
- Sta uscendo con qualcuno?
- Lei sta uscendo con qualcuno?
- State uscendo con qualcuno?
- Voi state uscendo con qualcuno?

Tom biriyle çıkıyor.

- Tom sta uscendo con qualcuno.
- Tom sta uscendo con qualcuna.

Onunla çıkıyor musun?

- Stai uscendo con lui?
- Sta uscendo con lui?
- State uscendo con lui?

Enflasyon kontrolden çıkıyor.

L'inflazione sta andando fuori controllo.

Burası nereye çıkıyor?

- Dove porta?
- Dove porta quello?

Dünyanın çivisi çıkıyor.

Il mondo sta impazzendo.

Çift, kiliseden çıkıyor.

La coppia sta uscendo dalla chiesa.

Bakalım bu nereye çıkıyor.

Vediamo dove porta.

Sonra Lyne podyuma çıkıyor.

Lyne scende dal podio.

Sağ kulağımdan irin çıkıyor.

Mi sta uscendo del pus dall'orecchio destro.

Tom merdivenlerden yukarı çıkıyor.

Tom sta salendo le scale.

Tom, Mary ile çıkıyor.

Tom sta uscendo con Mary.

İşler burada kontrolden çıkıyor.

- Le cose stanno andando fuori controllo qui.
- Le cose stanno andando fuori controllo qua.

Bugün dışarı çıkıyor musun?

Esci oggi?

Adacık su üstüne çıkıyor.

L'isolotto spicca sopra l'acqua.

Onunla hâlâ çıkıyor musun?

Stai ancora uscendo con lui?

Tren yakında yola çıkıyor.

- Il treno parte presto.
- Il treno partirà presto.

Tom plana karşı çıkıyor.

- Tom si oppone al piano.
- Tom è contrario al piano.

Tom yarın tatile çıkıyor.

Tom va in vacanza domani.

Birçok kişi tasarıya karşı çıkıyor.

- Molta gente è contraria al disegno di legge.
- Molte persone sono contrarie al disegno di legge.

Annem sigara içmeye karşı çıkıyor.

Mia madre è contraria al fumo.

O, bu gece televizyonda çıkıyor.

- Appare in TV stasera.
- Lei appare in TV stasera.
- Appare in TV questa sera.
- Lei appare in TV questa sera.

Gemi yarın Honolulu'ya yola çıkıyor.

- La nave partirà domani per Honolulu.
- La nave parte per Honolulu domani.

O, bu projeye karşı çıkıyor.

- Si oppone a questo progetto.
- Lui si oppone a questo progetto.

O, bu girişime karşı çıkıyor.

- Si oppone a questa iniziativa.
- Lui si oppone a questa iniziativa.

Sen hala onunla çıkıyor musun?

- Stai ancora uscendo con lei?
- Sta ancora uscendo con lei?
- State ancora uscendo con lei?

Öğretmen, öğrencilerle iyi başa çıkıyor.

- L'insegnante gestisce bene i suoi alunni.
- Il maestro gestisce bene i suoi alunni.
- La maestra gestisce bene i suoi alunni.

Tom biriyle çıkıyor, değil mi?

Tom sta uscendo con qualcuno, vero?

Ve sizi umursayan bir evrene çıkıyor.

che sono presenti e si preoccupano per te.

Bu beş erkek gece devriyesine çıkıyor.

Questi cinque maschi si preparano per una ronda notturna.

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

Aumentando la velocità, riveliamo il loro segreto mortale.

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

Ma a volte, tira fuori due gambe.

- Sesin iyi çıkıyor.
- Sesin iyi duyuluyor.

- La tua voce si porta bene.
- La sua voce si porta bene.

Tom onunla çok iyi başa çıkıyor.

- Tom lo sta gestendo molto bene.
- Tom la sta gestendo molto bene.

Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.

- Tom sta uscendo con uno studente di scambio cinese.
- Tom sta uscendo con una studentessa di scambio cinese.

- Saçım geri büyüyor.
- Saçım tekrar çıkıyor.

I miei capelli stanno ricrescendo.

Tom Mary adında bir kızla çıkıyor.

- Tom sta uscendo con una ragazza chiamata Mary.
- Tom sta uscendo con una ragazza che si chiama Mary.
- Tom sta uscendo con una ragazza di nome Mary.

Tom sık sık dışarı çıkıyor mu?

Tom esce spesso?

Parti biletleri on dolar ve üstüne çıkıyor.

I biglietti per la festa vanno dai dieci dollari in su.

Tom hâlâ Mary ile çıkıyor, değil mi?

Tom sta ancora uscendo con Mary, vero?

Mary aynı anda iki farklı adamla çıkıyor.

Mary sta uscendo con due ragazzi diversi in contemporanea.

Yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyon organizasyon içinde ortaya çıkıyor.

coinvolgimento, creatività e innovazione fioriscono nell'organizzazione.

Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.

Al tramonto... i pesci di cui si nutrono le otarie risalgono dagli abissi.

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

Di notte anche i coralli mostrano il proprio lato oscuro.

Tom Mary ile bu öğleden sonra dışarı çıkıyor.

Tom esce con Mary questo pomeriggio.

- Borsa neden yükselip düşer?
- Borsa niye inip çıkıyor?

Perché le azioni salgono e scendono?

Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor.

Il signore successivo a salire si chiama Aleksander Wolszczan

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

E mentre disegno tutte queste linee, tutte queste storie mi vengono lanciate addosso.

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

Aiutate dall'improvvisa marea, migliaia di esemplari risalgono in superficie.

Dokunacak mesafeye geliyorlar ki... ...bir kez daha tehlike ortaya çıkıyor.

Sono a un passo dall'acqua... ma un'altra minaccia incombe.

- Şehrin manzarasında katedral ön plana çıkıyor.
- Şehrin manzarasına katedral hakim durumda.

La cattedrale domina l'immagine della città.

- Trenimiz saat 2.30'da ayrılıyor.
- Trenimiz saat 2.30'da kalkıyor.
- Trenimiz saat 2.30'da yola çıkıyor.

Il nostro treno parte alle due e mezza.