Translation of "Uygun" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Uygun" in a sentence and their hungarian translations:

- Sen uygun değilsin.
- Uygun değilsiniz.

Nem vagy edzett.

O uygun.

Ez kényelmes.

Uygun değilsin.

- Nem vagy fitt.
- Nem vagy edzett.

- Bence uygun bulacaksın.
- Bence uygun bulacaksınız.

Szerintem jóvá fogod hagyni.

Bu uygun mudur?

Ez megfelelő?

Bu uygun değil.

Ez helytelen.

Bu uygun olmaz.

Ez nem lenne megfelelő.

Sen uygun musun?

Fitt vagy?

O uygun değil.

Ez nem helyénvaló.

O uygun olurdu.

Ez megfelelő lenne.

Ev kiraya uygun.

- Ez a ház kiadó.
- Ez kiadó ház.

Biz uygun değiliz.

Nem vagyunk egészségesek.

O uygun görünüyordu.

Helyesnek tűnt.

Bu çok uygun.

Nagyon kényelmes.

Sorun konuya uygun değil.

A kérdésed nem kapcsolódik a tárgyhoz.

Her şey programa uygun.

Minden terv szerint zajlik.

Bu şarkı uygun görünüyordu.

Ez a dal megfelelőnek tűnt.

Uygun bir örnek düşünemiyorum.

Nem jut eszembe egy jó példa sem.

Senin için uygun mu?

Ez jó neked?

Bu gerçekten uygun mu?

Valóban megfelelő?

Ben buraya uygun değilim.

Ez nem az én világom.

Bu muhtemelen uygun olmaz.

Ez valószínűleg nem lenne megfelelő.

Kırmızı kıyafetler ona uygun.

- Jól áll neki a piros.
- Illik neki a piros ruha.
- Megy hozzá a piros ruha.

O burada uygun değil.

Ez itt nem helyénvaló.

Online bankacılık çok uygun.

Az internetes bankolás nagyon kényelmes.

Bunun uygun olduğunu düşünüyorum.

Szerintem ez nem helyénvaló.

O ne için uygun?

Mire jó ez?

Çevremde uygun bir destek buldum

Megfelelő támogatással körülvéve

Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.

Pont ekkorák lehettek azidőtájt.

Su içmek için uygun değildir.

A víz fogyasztásra alkalmatlan.

- O şık.
- O modaya uygun.

Ő divatos.

Gemimiz uygun rüzgarla denize açıldı.

Hajónk kedvező széllel haladt.

Tom uygun olarak tepki gösterdi.

Tom megfelelően reagált.

Elbisen ortam için uygun değil.

- Az öltözéked nem alkalomhoz illő.
- Az öltözéked nem illik ehhez az eseményhez.
- A ruhád nem megfelelő ehhez az alkalomhoz.

Uygun bir çeviri bulmak zor.

Nehéz megtalálni a megfelelő fordítást.

Şimdi uygun bir zaman mı?

- Most megfelel?
- Most jó?
- Most jó lesz?

Bu neredeyse hiç uygun değil.

Az aligha valószínű.

Bu yer yüzmek için uygun.

- Ez a hely alkalmas úszásra.
- Itt lehet úszni.

Cebimde buna uygun bir şey var.

és azt hiszem, tudom a megoldást.

Onun söylediği bu duruma uygun düşmüyor.

Amit mondott, nem érvényes ebben a helyzetben.

Yarın işe başlamanız uygun olacak mı?

Megfelelő lenne önnek, ha holnap kezdené a munkát?

Bu oda uyumak için uygun değil.

Ez a szoba nem alkalmas az alvásra.

Tom uygun fiyatlı bir araba istedi.

Tom egy elfogadható árú autót akart venni.

Bu uygun bir İngilizce cümle değil.

- Ez nem helyes angol mondat.
- Ez nem egy helyes angol mondat.
- Ez nem megfelelő angol mondat.

O hep modaya uygun elbiseler giydi.

Mindig divatos ruhákat viselt.

Sizin için ne zaman uygun olur?

Mikor lesz alkalmas számodra?

Bu su, içmek için uygun mu?

Iható ez a víz?

Biz onu uygun bir şekilde yapacağız.

Rendesen fogjuk megcsinálni.

Bir öğretmen olmak için uygun değilsin.

Alkalmatlan vagy tanárnak.

Ve sığınma talep ederken yasalara uygun davranmıştı

és törvényes úton folyamodott menedékért.

Çoğunun sağlık durumu seyahat için uygun değil.

a legtöbben nincsenek olyan állapotban.

Akıllı telefon nesli için son derece uygun;

tökéletesen illik az okostelefonos generációhoz –

Veya yaşına uygun bir işte çalışsın istiyoruz.

2030-ra életkornak megfelelő foglalkoztatást akarunk.

Insan onura uygun ve saygıyla davranılacağına inandığı

hogy tudják, ott tisztességgel és tisztelettel bánnak velük,

Kurumunuzla uygun düşen yetenekleri olan insanları seçebilirsiniz.

a szervezetüknek megfelelő kompetenciák.

Yedi haziranda sizin için hangi saat uygun?

Milyen időpont a megfelelő számodra június hetedikén?

Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.

Ez a hajó nem alkalmas óceánon való utazásra.

Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.

A helyes testtartás szükséges az egészség megtartásához.

- Su içmek için uygun değildir.
- Su içilebilir değil.

A víz nem iható.

Tom Mary'nin elbisesinin etkinlik için uygun olmadığını düşündü.

Tomi nem találta Mari öltözékét az alkalomhoz megfelelőnek.

Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor.

Konfigurálnom kell ezt a szervert egy megfelelő tűzfalrendszerrel.

Kendini adamışlık ve ideallerine uygun bir hayat sürmesi gibi sebepler

az elkötelezettséggel és az eszményeken alapuló élettel,

Mutfak tartışmalar için uygun bir yer değil. Çok fazla bıçaklar.

A konyha nem alkalmas hely a vitatkozáshoz. Túl sok a kés.

Belki de burası bunu yapmak için uygun bir yer değildir.

Talán nem ez a megfelelő hely erre.

- Ben aynı fikirde değilim.
- Aynı fikirde değilim.
- Ben katılmıyorum.
- Uygun bulmuyorum.

- Nem értek egyet.
- Más a véleményem.

- O, Juliet rolünü oynamak için uygun.
- O, Juliet rolünü oynamak için biçilmiş kaftan.

Tökéletes Júlia szerepére.

Önümüzdeki hafta sizi ziyaret etmek isterim. Haftanın hangi günü sizin için uygun olurdu?

- Jövő héten szeretném meglátogatni önt. A hét melyik napja lenne önnek a legalkalmasabb?
- Szeretném önt meglátogatni a jövő héten. Önnek a hét melyik napja lenne megfelelő?

Giyecek bir şey için dolabıma baktım fakat ortam için uygun bir şey bulamadım.

Keresgéltem a gardróbban valamiféle ruha után, de nem találtam semmi alkalomhoz illőt.

Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.

El akarsz menni vagy itthon maradsz? Nekem mindegy.

Bebeğin bezini attıktan sonra, bebeğin altını bir mendille veya nemli bir bezle uygun şekilde temizlemen gerekecektir.

Miután levetted a baba pelenkáját, meg kell törölnöd rendesen a popsiját egy törlőkendővel vagy egy nedves ruhával.