Translation of "John'un" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "John'un" in a sentence and their hungarian translations:

John'un gerekçesi şuydu:

Indoklása elég egyszerű volt:

John'un geleceğini umuyorum.

Remélem, hogy John eljön.

John'un yanına oturdum.

John mellett ültem.

- John'un ölümünden dolayı şoka girdim.
- John'un ölümü beni çok sarstı.
- John'un ölümüyle dehşete düştüm.

- Megrázott John halála.
- Sokkolt engem John halála.
- Megrendített engem John halála.

- O, John'un onu sevdiğini biliyordu.
- John'un kendisini sevdiğini biliyordu.

Tudta, hogy Jani szereti őt.

Rod John'un karşısında yaşıyor.

Rod Johnnal szemben lakik.

John'un iki oğlu var.

- Janinak két fia van.
- John-nak két fia van.

O, John'un onu sevdiğini biliyor.

Tudja, hogy John szerette őt.

Tom, John'un en büyük oğludur.

- Tomi János legidősebb fia.
- Tomi Jánosnak a legnagyobb fia.

Tom ve Mary, John'un cenazesindeydiler.

Tom és Mary ott voltak John temetésén.

Tom Mary'ye John'un numarasını verdi.

Tom megadta Marinak János számát.

Tom John'un gömleklerinden birini giyiyor.

Tom John egyik pólóját viseli.

John'un annesi öyle genç görünüyor ki, sık sık John'un ablası olduğu sanılıyor.

János anyja olyan fiatalos, hogy gyakran a nővérének vélik.

Tom, Mary ve John'un hepsi burada.

Tom, Mari és John mind itt vannak.

Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.

Tom hallotta, ahogyan Mary és John vitatkoztak.

Tom John'un dul kadını ile evlendi.

Tom John özvegyét vette el.

John'un Bay Brown ile konuştuğunu duydum.

Hallottam, hogy John Brown úrral beszélt.

Tom ve John'un benzediğini düşünmüyor musun?

Nem gondolod, hogy Tamás és János hasonlítanak?

Tom Mary'ye John'un nerede olduğunu sordu.

Tom megkérdezte Maryt, hogy hol van John.

Tom Mary'ye John'un nerede yaşadığını sordu.

Tom megkérdezte Maryt, hol lakik John.

John'un büyükannesi uzun bir hastalıktan sonra öldü.

John nagyanyja hosszú betegség után hunyt el.

Tom Mary'nin John'un nerede olduğunu bileceğini düşündü.

Tom azt gondolta, hogy Mary tudja, hol van John.

Hastalığını atlatması John'un yaklaşık iki haftasını aldı.

Johnnak körülbelül két hét kellett, hogy kigyógyuljon a betegségből.

Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.

Tamás kérdezte Máriától, hogy ismeri-e János feleségét.

Tom Mary'ye John'un adresini bilip bilmediğini sordu.

- Tomi kérdezte Maritól, hogy tudja-e, hol lakik János.
- Tom megkérdezte Maryt, hogy ismeri-e John címét.

Tom Mary'nin John'un neden kendisinden hoşlanmadığını bildiğine inanamıyor.

- Tomi nem tudja elhinni, hogy Mária tudja, János miért nem szereti őt.
- Tomi nem tudja elhinni, hogy Mária tudja, János miért nem birja őt.

John'un büyükannesi uzun bir hastalığın ardından vefat etti.

John nagyanyja hosszú betegség után hunyt el.

Tom, John'un masum olduğu konusunda Mary'yi ikna etti.

Tom meggyőzte Maryt John ártatlanságáról.

Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.

Tom megkérdezte Maryt, hogy lenne-e kedve elmenni John kiállítására.

John'un her zaman okula niçin geç kaldığını merak ediyorum.

Tőled kérdezem, miért késik mindig János az iskolából.

John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.

Amikor John szomszédja meglátta, hogy John kábítószert árul, feljelentette őt.

Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.

Szerintem ön túl sokat lát bele John és Jane kapcsolatába.

Tom, Mary'ye John'un yeni telefon numarasını bilip bilmediğini sordu.

Tom megkérdezte Marytől, hogy tudja-e John új telefonszámát.

Tom, Mary'ye John'un söylediği her şeye inanmamasını tavsiye etti.

Tom tanácsolta Marynek, ne higgyen el mindent, amit John mond.

Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.

Tom figyelmeztette Marit, hogy Jani esetleg pénzt akar kérni tőle kölcsön.

Kimsenin John'un nerede olduğu hakkında herhangi bir fikri yok gibi görünüyor.

Úgy tűnik, hogy senki sem tudja, hogy hol van John.

Tom Mary'nin John'un evine gitmesi ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyordu.

Tom azt gondolta, hogy Marynek át kellene mennie John házába segíteni neki.

- John'a olanları duydun mu?
- John'un başına geleni duydun mu?
- John'a olanı duydun mu?

- Hallottad, mi történt Johnnal?
- Hallottál arról, hogy mi történt Johnnal?