Translation of "Hoşlanıyorum" in Hungarian

0.012 sec.

Examples of using "Hoşlanıyorum" in a sentence and their hungarian translations:

- Senden hoşlanıyorum.
- Ben senden hoşlanıyorum.

Kedvellek.

Gelinciklerden hoşlanıyorum.

Szeretem a hermelineket.

Seninle olmaktan hoşlanıyorum.

Nagyon jó veled lenni.

Pop müzikten hoşlanıyorum.

Szeretem a popzenét.

Tom'un arkadaşlığından hoşlanıyorum.

Imádom Tomi társaságát.

Ondan biraz hoşlanıyorum.

Azt hiszem, tetszik nekem.

İki kızdan hoşlanıyorum.

Két nőt szeretek.

Gerçekten Tom'dan hoşlanıyorum.

Tényleg kedvelem Tomit.

Ondan gerçekten hoşlanıyorum!

Igazán tetszik!

Sörf yapmaktan hoşlanıyorum.

Szeretek szörfözni.

- Saçından hoşlanıyorum.
- Saçını seviyorum.

Szeretem a hajad.

Tom'la birlikte olmaktan hoşlanıyorum.

Szeretek Tomival lenni.

Senden az çok hoşlanıyorum.

Azt hiszem, kedvellek.

Yalnız olmaktan gerçekten hoşlanıyorum.

Tényleg szeretek egyedül lenni.

Tek başıma yürümekten hoşlanıyorum.

Szeretek egyedül sétálni.

Tom'u huzursuz etmekten hoşlanıyorum.

- Szeretem Tomit bosszantani.
- Szeretem Tominak húzni az agyát.
- Szeretem Tomit heccelni.

Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.

Szeretek fényképezni.

Ben aslında gerçekten bundan hoşlanıyorum.

Valójában igazán szeretem.

Suluboya ile resim yapmaktan hoşlanıyorum.

Szeretek vízfestékkel festeni.

Tuhaf birisin ama senden hoşlanıyorum.

Furcsa szerzet vagy, de kedvellek.

Senden hoşlanıyorum, ama seni sevmiyorum.

Kedvellek, de nem szeretlek.

- Ondan çok hoşlanıyorum.
- Onu çok seviyorum.

Nagyon kedvelem őt.

- Sanırım ondan hoşlanıyorum.
- Sanırım onu seviyorum.

- Azt hiszem, tetszik nekem.
- Azt hiszem, kedvelem őt.

Dün öğleden sonra tanıştığım kızdan çok hoşlanıyorum.

Odavagyok a lányért, akivel tegnap délután találkoztam.

Ben ondan hoşlanıyorum, ama o benden hoşlanmıyor.

Én kedvelem őt, de ő nem kedvel engem.

Ben ondan hoşlanmıyorum ama ben ondan hoşlanıyorum.

Őt nem szeretem, viszont őt igen.

- Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.
- Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.

Szeretek fényképezni.

Biftekten nadir olarak hoşlanıyorum, ama bu kadar nadir değil.

Véresen szeretem a marhaszeletet, de nem ennyire véresen.

- Onu ne kadar çok düşünürsem, ondan o kadar daha az hoşlanırım.
- Onu ne kadar çok düşünürsem, o kadar az hoşlanıyorum.

Minél többet gondolkodom róla, annál kevésbé tetszik.