Translation of "Yapmaktan" in Korean

Fakat rol yapmaktan yoruldum.

하지만 저는 "척"하는데 지쳤습니다.

O düşünülemez şeyi yapmaktan beni alıkoydu

다행히 저는 어처구니없는 일을 저지르지 않게 되었습니다.

Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.

사랑하는 이들과 보내는 시간보다 일하는 데 더 많은 시간을 보내죠.

Eğer yapmaktan çok hoşlandığınız bir aktivite varsa,

여러분이 좋아하는 게 있다면

Ve yapmaktan kesinlikle nefret ettiğimiz işlerle başlayalım.

우리가 정말 하기 싫은 일부터 주기 시작합시다.

Annemin Sears kataloğundaki modellerin çizimlerini yapmaktan tutun da

어머니의 패션잡지에 있는 모델을 그렸고,

CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.

CQ: 저는 캠핑은 싫어하지만, 정치는 사랑합니다.

Ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

두뇌광선을 만드는 것보다 좀 더 유용한 것들을 보여드릴게요.