Translation of "Endişelenme" in Hungarian

0.003 sec.

Examples of using "Endişelenme" in a sentence and their hungarian translations:

Endişelenme.

Ne aggódj!

Endişelenme!

Ne aggódj emiatt.

Hey, endişelenme.

Hé, ne aggódj!

Oh, endişelenme.

Ó, ne aggódj!

Endişelenme. Sigortam var.

- Semmi gond, biztosítva vagyok.
- Semmi aggodalom, biztosítva vagyok.

Endişelenme, mutlu ol!

Ne aggódj, légy boldog!

Çok fazla endişelenme.

Ne aggódj annyit!

Fiyat için endişelenme.

- Ne törődj azzal, mennyibe kerül.
- Ne foglalkozz a költségekkel!
- Ne aggódj az ára miatt!

Onun hakkında endişelenme.

Miatta ne aggódj!

Endişelenme. Sana öfkeli değilim.

Ne aggódj. Nem vagyok mérges rád.

Bir planım var. Endişelenme.

Van egy tervem. Ne aggódj!

- Üzülme, yapacağım.
- Endişelenme yapacağım.

Ne aggódj, majd én megteszem.

Çok endişelenme. Tamam olacak.

Ne aggódj túlságosan. Minden rendben lesz.

Endişelenme, bir çaresini bulacağım.

Ne aggódj. Ki fogok találni valamit.

Elinden geleni yap ve endişelenme.

Nyújtsd a legjobbat, és nem kell aggódni!

Endişelenme. Bu yaygın bir hata.

Ne aggódj! Ezt mindenki elköveti.

Endişelenme. Bu dünyanın sonu değil.

Ne aggódj. Ez nem a világvége.

Endişelenme. Her şey kontrol altında.

Ne aggódj! Mindent kézben tartunk.

Huzursuz hissettiğini biliyorum ama endişelenme.

Megértem, hogy az kényelmetlen neked, de ne aggódj.

Bunun için endişelenme. Kendim gideceğim.

Ne aggódj, magam fogok menni.

Endişelenme. Senin için onunla ilgileneceğim.

Ne aggódj! Majd én elintézem neked.

- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.

- Ne aggódj!
- Ne parázz!

- Endişelenme. Seni bırakmayacağız.
- Endişelenmeyin. Sizi bırakmayacağız.

Ne aggódj! Nem fogunk elhagyni.

- Bunun için endişelenme.
- Bunu dert etmeyin.

Emiatt ne aggódj!

Benim için endişelenme; Cehennem tüm ilginç insanların gittiği yer.

Ne aggódj miattam; a pokol ott van, ahová minden érdekes ember megy.

Endişelenme anne. O yemek hakkında titiz değil. O her şey yer.

Ne aggódj, anyu! Nem válogatós. Bármit hajlandó megenni.

Bunun hakkında endişelenme. Bu, sadece güneşin ilk ışıklarıyla eriyecek kötü bir anı.

Ne aggódj, ez csak egy rossz emlék, ami az első napsugarakkal szertefoszlik.

- Endişelenme, on ikiden önce dönmüş olacağım.
- Endişelenmeyin, on ikiden önce dönmüş olacağım.
- Endişelenmeyiniz, on ikiden önce dönmüş olacağım.

Ne aggódj, tizenkét óra előtt visszajövök.