Translation of "Yatırım" in German

Kötü bir yatırım.

Das ist eine schlechte Investition.

Tom bir yatırım bankacısı.

Tom ist Angestellter bei einer Anlagebank.

Ne kadar yatırım yaptın?

- Wie viel hast du investiert?
- Wie viel investierst du?

Bu iyi bir yatırım.

Es ist eine gute Investition.

Bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.

um bei einer großen staatlichen Öl-Firma in Italien zu arbeiten.

Yatırım yaptığımda riski göze aldım.

Ich ging ein Risiko ein, als ich die Investition tätigte.

Bu evi yatırım için aldım.

Ich habe das Haus als Geldanlage gekauft.

Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.

Wir müssen in eine saubere und erneuerbare Energieform investieren.

Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar

Sie investieren in "grüne" Arbeitsplätze

Yatırım şimdi ona % 6 kazanç sağlıyor.

Die Investition bringt ihm jetzt sechs Prozent ein.

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

Die Regierung sollte mehr Geld in Landwirtschaft investieren.

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Zweifellos sollten wir mehr Zeit mit der Forschung verbringen.

O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.

Durch kluge Anlagen hat sie ein Vermögen angehäuft.

Bu projede kendim için nasıl yatırım yapabilirim?

Wie kann ich mich in dieses Projekt einbringen?

O akıllıca yatırım yaparak bir servet biriktirmiş.

Durch kluge Anlagen hat sie ein Vermögen angehäuft.

Bu şimdiye kadar yaptığım en iyi yatırım.

Das ist die beste Investition, die ich je getätigt habe.

Ülkemizin alternatif enerjilere yatırım yapması gerekiyor mu?

Muss unser Land in alternative Energien investieren?

Eğitim bir lüks değil, bu bir yatırım.

Ausbildung ist kein Luxus, sondern eine Investition.

Yalnızca vizyonlu projeler finansal yatırım almaya hak kazanır.

Nur aussichtsreiche Projekte sind investitionswürdig.

O, o bölgedeki yoksullara yardım etmek için onun enerjisine yatırım yapıyor.

Sie hat ihre Energie darauf verwendet, den Armen in jener Gegend zu helfen.

- Hisse senetlerine 500.000 yen yatırım yaptı.
- Hisse senetlerine 500.000 yen yatırdı.

Er hat 500 000 Yen in Aktien investiert.

Dün Mary, yatırım dolandırıcılığı nedeniyle iki yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı.

Gestern wurde Maria wegen Anlagebetrugs zu zwei Jahren und acht Monaten Haft verurteilt.

Eğer biri bir yatırım olarak ev aldıklarını söylüyorsa o zaman bir kural olarak onun için çok fazla para verdiler.

Wenn jemand sagt, sein Haus sei eine Vermögensanlage, dann hat er in der Regel zu viel dafür gezahlt.