Translation of "Yapmadım" in German

0.007 sec.

Examples of using "Yapmadım" in a sentence and their german translations:

- Bilerek yapmadım.
- Ben onu kasten yapmadım.
- Kasıtlı yapmadım.

Ich habe es nicht mit Absicht gemacht.

Ama yapmadım.

Aber das tat ich nicht.

Hile yapmadım.

Ich habe nicht geschummelt.

Kasten yapmadım.

Ich habe es nicht vorsätzlich getan.

- Ben onu yapmadım.
- Onu ben yapmadım.

Ich habe es nicht getan.

Onu henüz yapmadım.

Das habe ich noch nicht getan.

Hiçbir şey yapmadım!

Ich habe nichts getan!

Hiçbir şey yapmadım.

- Ich habe nichts getan.
- Ich habe nichts gemacht.

Ben onu yapmadım.

Ich habe es nicht getan.

Asla bunu yapmadım.

Ich habe das noch nie gemacht.

Kuralları ben yapmadım.

Ich habe die Regeln nicht bestimmt.

Tom, bunu yapmadım.

Tom, ich war das nicht.

Anne bunu yapmadım.

Mama, ich war das nicht.

Onu hâlâ yapmadım.

Das habe ich noch nicht gemacht.

Hala onu yapmadım.

- Das habe ich noch nicht getan.
- Ich habe es immer noch nicht gemacht.

Yıllardır bunu yapmadım.

Ich habe das schon jahrelang nicht mehr gemacht.

Tom'a ödeme yapmadım.

Ich habe Tom nicht bezahlt.

Tatilde hiçbir şey yapmadım.

Ich habe im Urlaub nichts gemacht.

Ben bir şey yapmadım.

Ich habe nichts getan.

Onu senin için yapmadım.

Ich habe es nicht für dich getan.

Bunu yaşamımda hiç yapmadım.

Ich habe das in meinem Leben noch nie getan.

Seni öldürebilirdim, ama yapmadım.

- Ich hätte dich umbringen können, doch ich hab’s gelassen.
- Ich hätte dich umbringen können, doch tat ich’s nicht.

Liseden beri bunu yapmadım.

Das habe ich schon seit meiner Schulzeit nicht mehr gemacht.

Uzun süredir bunu yapmadım.

Das habe ich schon ewig lange nicht mehr gemacht.

O hatayı tekrar yapmadım.

Ich habe diesen Fehler nicht mehr begangen.

Öyle bir şey yapmadım.

- Ich habe das nicht getan.
- Ich habe so etwas nicht gemacht.

Hayır, onunla seks yapmadım.

Nein, ich habe nicht mit ihm geschlafen.

Üzgünüm. Bunu bilerek yapmadım.

- Tut mir leid. Ich habe es nicht absichtlich getan.
- Entschuldige! Das war keine Absicht!

Bunu Tom için yapmadım.

Ich möchte dich lachen sehen.

Bu sabah kahvaltı yapmadım.

- Ich habe heute früh nicht gefrühstückt.
- Ich hatte heute Morgen kein Frühstück.

Açıkçası, ev ödevimi yapmadım.

Ehrlich gesagt, habe ich meine Hausaufgaben nicht gemacht.

Ben bunu yalnız yapmadım.

- Ich machte es nicht alleine.
- Ich habe es nicht alleine gemacht.

Gerçekten onu yalnız yapmadım.

Ich machte es wirklich nicht alleine.

Bunu tek başıma yapmadım.

Ich kann das nicht selbst.

Gerçekten hiçbir şey yapmadım.

Ich habe wirklich nichts getan.

Ben gerçekten çok yapmadım.

- Ich habe wirklich nicht viel gemacht.
- Ich tat wirklich nicht viel.

Bunu para için yapmadım.

- Ich tat es nicht des Geldes wegen.
- Ich habe es nicht für Geld gemacht.

Onu uzun zamandır yapmadım.

Das habe ich schon sehr lange nicht mehr gemacht.

Onu neredeyse hiç yapmadım.

Ich tue das fast nie.

Beni yapmakla suçladıklarınızı yapmadım.

Ich habe nicht getan, wessen du mich beschuldigt hast.

Ben onu hiç yapmadım.

Ich habe das früher nie gemacht.

Ben henüz ödeme yapmadım.

- Ich habe noch nicht bezahlt.
- Ich habe noch nicht gezahlt.

Cezalandırılıyor olduğum şeyi yapmadım.

Ich habe nicht getan, wofür ich bestraft werde.

Bunu o yüzden yapmadım.

- Deshalb habe ich es nicht gemacht.
- Deshalb habe ich es nicht getan.

- Yasa dışı bir şey yapmadım.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

Ich habe nichts Unrechtmäßiges getan.

- Yaptığımı söylediğin şeylerin hiçbirini yapmadım.
- Yaptığımı söylediğin şeylerden herhangi birini yapmadım.

Ich habe nichts von dem, was du behauptest, getan.

- Karnım zil çalıyor çünkü kahvaltı yapmadım.
- Açlıktan ölüyorum çünkü kahvaltı yapmadım.

Ich habe Hunger, weil ich nicht gefrühstückt hatte.

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.

- Ich habe im Urlaub nichts gemacht.
- Ich habe während der Feiertage nichts gemacht.

Dillerden herhangi birinin eğitimini yapmadım.

- Ich lernte keine von diesen Sprachen.
- Ich habe keine der Sprachen studiert.

Sanırım yanlış bir şey yapmadım.

Ich denke, dass ich nichts Verkehrtes gemacht habe.

Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

- Ich habe nichts Illegales getan.
- Ich habe nichts Rechtswidriges getan.

"Ne yaptın?" "Hiçbir şey yapmadım."

- „Was hast du getan?“ – „Gar nichts.“
- „Was habt ihr getan?“ – „Gar nichts.“
- „Was haben Sie getan?“ – „Gar nichts.“

Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.

Ich habe Hunger, weil ich nicht gefrühstückt hatte.

Onu daha önce hiç yapmadım.

Das habe ich noch nie gemacht.

Ben hâlâ Tom'a ödeme yapmadım.

Ich habe Tom noch nicht bezahlt.

Bunu daha önce hiç yapmadım.

Ich habe das noch nie gemacht.

Ben kötü bir şey yapmadım.

Ich habe nichts Schlimmes getan.

Bunu çok uzun zamandır yapmadım.

Das habe ich schon ewig nicht mehr gemacht.

Ona asla bir şey yapmadım.

Ich habe ihm nie etwas getan.

Sana yeterince ödeme yapmadım mı?

- Habe ich dir nicht schon genug bezahlt?
- Habe ich euch nicht schon genug bezahlt?
- Habe ich Ihnen nicht schon genug bezahlt?

Tatil boyunca hiçbir şey yapmadım.

Ich habe im Urlaub nichts gemacht.

Bütün gün bir şey yapmadım.

Ich habe den ganzen Tag lang nichts getan.

Sıra dışı bir şey yapmadım.

- Ich tat nichts Ungewöhnliches.
- Ich tat nichts Außergewöhnliches.

Ben özel hiçbir şey yapmadım.

Ich habe nichts Besonderes gemacht.

Bu yıl çok fazla yapmadım.

Ich habe in diesem Jahr nicht allzu viel getan.

Bunu 2013'ten beri yapmadım.

Das habe ich schon seit 2013 nicht mehr gemacht.

Ben sana hiçbir şey yapmadım.

- Ich habe dir nichts getan.
- Ich habe dir nichts angetan.
- Ich habe Ihnen nichts getan.
- Ich habe Ihnen nichts angetan.
- Ich habe euch nichts getan.
- Ich habe euch nichts angetan.

Yorgundum bu nedenle onu yapmadım.

Da ich müde war, ließ ich es.

O her ne ise, ben yapmadım.

Was auch immer es ist – ich habe es nicht getan.

Daha önce bunu hiç öyle yapmadım.

- Ich habe das noch nie so gemacht.
- Ich habe das in der Weise noch nie gemacht.

Tom için bir şey yapmadım hiç.

Für Tom habe ich nichts gemacht.

Ben onu daha önce hiç yapmadım.

Ich habe das noch nie gemacht.

Ben de bir telefon görüşmesi yapmadım.

Ich habe auch nicht angerufen.

Beni affet! Yanlış bir şey yapmadım.

Verzeih mir! Ich habe nichts falsch gemacht.

- Hiç kayak yapmıyordum.
- Hiç kayak yapmadım.

Ich bin noch nie Ski gelaufen.

Yapmamı istediğin şeylerden herhangi birini yapmadım.

Ich habe nichts von dem getan, worum du mich gebeten hast.

"Onu yaptın mı?" "Hayır anne, yapmadım."

„Warst du das?“ – „Nein, Mama, das war ich nicht.“

Bana bakma! Ben hiçbir şey yapmadım.

Schau mich nicht an! Ich habe nichts angestellt.

Henüz gelecek hafta için plan yapmadım.

Ich habe am Wochenende noch nichts vor.

Tom yalan söylüyor. Yaptığımı söylediği şeyi yapmadım.

Tom lügt! Ich habe das, was er behauptet, nicht getan.

Hata yapmadım. Sadece 10.000 çalışmayan yol buldum.

Es ist mir nicht misslungen. Ich habe lediglich 10.000 Wege gefunden, die nicht gangbar sind.

Tom "Onu ben yapmadım" dedi, gözyaşlarına boğuldu.

„Ich habe es nicht getan!“ sagte Tom unter Tränen.

Ben daha önce asla bu şekilde yapmadım.

So habe ich das noch nie getan.

- Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
- Ben henüz kahvaltı yapmadım.

Ich habe noch nicht gefrühstückt.

- Bunu liseden beri yapmadım.
- Bunu liseden beri yapmamıştım.

Das habe ich schon seit der Oberschule nicht mehr gemacht.

Gördüğünüz gibi, ben bir süredir evde herhangi bir temizlik yapmadım.

Wie du unschwer erkennen kannst, habe ich im Haus schon des Längeren nicht mehr aufgeräumt.

Ben bunu para için yapmadım. Ben bunu eğlenmek için yaptım.

Ich tat’s zum Spaß, nicht des Geldes wegen.

- Tüm başarıyı üstüme alamam.
- Tek başıma yaptım diyemem.
- Her şeyi ben yapmadım.

Ich kann nicht den ganzen Ruhm einstreichen.