Translation of "Yapmadı" in German

0.008 sec.

Examples of using "Yapmadı" in a sentence and their german translations:

Ama yapmadı.

Aber er tat es nicht.

Hayır, o yapmadı.

Nein, hatte er nicht.

O bunu yapmadı.

Er hat das nicht getan.

O, bunu yapmadı.

Sie hat das nicht getan.

Tom onu yapmadı.

Tom hat das nicht getan.

Bunu köpeğim yapmadı.

Mein Hund hat das nicht getan.

Arkadaşlarım onu yapmadı.

Meine Freunde haben das nicht getan.

Tom bunu yapmadı.

Tom hat das nicht getan.

Tom yeterince yapmadı.

Tom hat nicht genug getan.

Tom iyi yapmadı.

Tom hat nicht gut abgeschnitten.

- Tom onu neden yapmadı?
- Neden Tom onu yapmadı?

- Warum hat das Tom nicht getan?
- Warum hat Tom das nicht getan?

- Tom bir şey yapmadı.
- Tom herhangi bir şey yapmadı.

- Tom hat nichts unternommen.
- Tom unternahm nichts.

O hiç çalışma yapmadı.

Er machte keine einzige Arbeit.

O bir şey yapmadı.

Er hat nichts getan.

Hiç kimse hile yapmadı.

- Niemand betrog.
- Niemand schummelte.

Hiçbir kadın bunu yapmadı.

Keine Frau hat das je getan.

O onu kasıtlı yapmadı.

Er hat es nicht absichtlich gemacht.

Onlar hiçbir şey yapmadı.

- Sie haben nichts gemacht.
- Sie haben nichts getan.

Tom hiç iş yapmadı.

Tom machte keine einzige Arbeit.

Tom henüz onu yapmadı.

- Tom hat es noch nicht getan.
- Tom hat’s noch nicht getan.

Tom onu asla yapmadı.

Tom hat das nie getan.

Tom hiçbir şey yapmadı.

Tom hat nichts getan.

Onlar bana ödeme yapmadı.

Ich wurde nicht bezahlt.

Tom hiç hata yapmadı.

Tom hat keine Fehler gemacht.

Tom henüz yeterince yapmadı.

Tom hat noch nicht genug getan.

Tom bunu kasten yapmadı.

- Tom hat es nicht mit Absicht getan.
- Tom hat es nicht absichtlich getan.

Tom hiçbir yorum yapmadı.

Tom gab keinen Kommentar ab.

Tom bir açıklama yapmadı.

Tom gab keine Erklärung ab.

Tom muhtemelen onu yapmadı.

Tom hat das wahrscheinlich nicht gemacht.

Tom ev ödevini yapmadı.

Tom hat seine Hausaufgaben nicht gemacht.

Tom bunu bilerek yapmadı.

Tom hat es nicht mit Absicht getan.

Tom bunu yapmadı mı?

Hat Tom das nicht gemacht?

Tom aslında bunu yapmadı.

Tom hat das eigentlich gar nicht gemacht.

Aylardır, neredeyse bir şey yapmadı.

Er machte monatelang fast nichts.

O kötü bir şey yapmadı.

Er hat nichts Böses getan.

Tom hâlâ bana ödeme yapmadı.

Tom hat mich immer noch nicht bezahlt.

Hiç kimse bir şey yapmadı.

- Niemand tat etwas.
- Niemand hat etwas getan.

O yanlış bir şey yapmadı.

- Er hat nichts Böses getan.
- Er hat nichts falsch gemacht.
- Er hat keinen Fehler gemacht.
- Er hat nichts verkehrt gemacht.

Tom henüz ev ödevini yapmadı.

Tom hat seine Hausaufgaben noch nicht gemacht.

Tom dün gece banyo yapmadı.

Tom hat gestern Abend nicht gebadet.

Tom hafta içinde banyo yapmadı.

Tom hat schon seit einer Woche nicht mehr gebadet.

Tom bunu para için yapmadı.

Tom hat es nicht des Geldes wegen getan.

Tom aslında hiçbir şey yapmadı.

Tom hat eigentlich nichts getan.

Tom bana asla ödeme yapmadı.

Tom hat mich nie ausgezahlt.

Onlar asla hiçbir şey yapmadı.

Sie haben nie etwas getan.

Tom muhtemelen işi kendisi yapmadı.

Tom hat die Arbeit wahrscheinlich nicht selbst erledigt.

"Nerede Tom?" "O bunu yapmadı."

„Wo ist Tom?“ – „Er hat es nicht geschafft.“

Tom yanlış hiçbir şey yapmadı.

Tom hat nichts Falsches getan.

Tom yapması gereken şeyi yapmadı.

Tom hat das, was er tun sollte, nicht getan.

Tom utanılacak bir şey yapmadı.

Tom hat nichts getan, dessen er sich schämen müsste.

Tom bugün çok iş yapmadı.

Tom hat heute nicht viel gearbeitet.

Tom asla okula devamsızlık yapmadı.

Tom hat noch nie in der Schule gefehlt.

Tom yanlış bir şey yapmadı.

Tom hat nichts falsch gemacht.

Tom yasadışı bir şey yapmadı.

Tom hat nichts Unrechtes getan.

Tom henüz bize ödeme yapmadı.

Tom hat uns noch nicht bezahlt.

Tom bir haftadır banyo yapmadı.

Tom hatte eine Woche lang nicht gebadet.

Neden kimse bir şey yapmadı?

Warum tat niemand etwas?

Tom bunu bizim için yapmadı.

Tom hat das nicht für uns gemacht.

Bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

- Das Baby weinte nur.
- Das Baby weinte ständig.
- Das Baby war nur am Weinen.

O ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Er weinte nur.

Yine de o işini asla yapmadı.

Er hat ohnehin nie seine Arbeit verrichtet.

Gazete okumaktan başka bir şey yapmadı.

- Er tat nichts als Zeitung lesen.
- Er las nur Zeitung.
- Außer Zeitunglesen machte er nichts.

Tom aslında yaptığını söylediği şeyi yapmadı.

Tom hat eigentlich nicht getan, was er behauptete getan zu haben.

Tom bugünkü testte hiç hata yapmadı.

Tom hat in dem Test heute keine Fehler gemacht.

Tom çok çalıştı ama bunu yapmadı.

Tom bemühte sich sehr, doch er hat es nicht geschafft.

"Mary nerede?" "Bunu o yapmadı." "Üzgünüm."

„Wo ist denn Maria?“ – „Die hat es nicht geschafft.“ – „Das tut mir leid!“

Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.

Jack machte keine Fehler im Mathetest.

Tom ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Tom weinte nur.

Tom yapacağını söylediği şeyi asla yapmadı.

Tom hat sein Wort nie eingelöst.

Tom ve Mary bunu birlikte yapmadı.

Tom und Maria haben das nicht zusammen gemacht.

Şimdiye kadar Tom hiçbir şey yapmadı.

Bis jetzt hat Tom nichts getan.

Küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Das kleine Mädchen tat nichts anderes, außer zu weinen.

Bu çocuk ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Dieses Kind hat nur geschrien.

Aç bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Das hungrige Baby tat nichts, außer zu schreien.

O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.

Sie tat nichts anderes, als sich umzusehen.

İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.

Er tat nichts, außer sich über seine Arbeitsstelle zu beschweren.

Bildiğim kadarıyla, o yanlış bir şey yapmadı.

So weit ich weiß, hat er nichts falsch gemacht.

Tom bunu hak edecek hiçbir şey yapmadı.

Tom hat nichts getan, womit er das verdient hätte.

Beni arayacağını söyledi ama henüz onu yapmadı.

Er sagte, er werde mich anrufen, aber er hat es noch nicht getan.

Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.

Tom hat seine Zusage anscheinend nicht eingehalten.

Tom gerçekten çok iyi bir iş yapmadı.

Tom hat nicht gerade ein Glanzstück hingelegt.

Tom daha önce hiç böyle bir şey yapmadı.

Tom hat so etwas noch nie gemacht.

Dün gece bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Das Baby hat letzte Nacht nur geweint.

Bütün gün TV izlemekten başka bir şey yapmadı.

- Er sah den ganzen Tag nur fern.
- Er saß den ganzen Tag vor dem Fernseher.
- Außer Fernsehgucken hat er den ganzen Tag nichts geschafft.

Daha önce şimdiye kadar hiç kimse bunu yapmadı.

Das hat noch keiner je getan.

Tom işinden şikayetçi olmaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Tom tat nichts anderes, als sich über seine Arbeit zu beschweren.