Translation of "Köpeğim" in German

- Köpeğim büyük.
- Köpeğim büyüktür.

Mein Hund ist groß.

- Bir köpeğim yok.
- Köpeğim yok.

Ich habe keinen Hund.

Köpeğim yok.

Ich habe keinen Hund.

Köpeğim hamiledir.

Meine Hündin ist trächtig.

Köpeğim nerede?

Wo ist mein Hund?

Köpeğim kahverengi.

Mein Hund ist braun.

- Benim bir köpeğim var.
- Köpeğim var.

Ich habe einen Hund.

- Onu köpeğim yedi.
- Köpeğim onu yedi.

Mein Hund hat es gefressen.

- Bu benim köpeğim.
- O benim köpeğim.

Das ist mein Hund.

- Bir köpeğim var.
- Benim bir köpeğim var.

Ich habe einen Hund.

Köpeğim çok sadıktır.

Mein Hund ist sehr treu.

Ben bir köpeğim.

Ich bin ein Hund.

Köpeğim Tom'u ısırdı.

Mein Hund hat Tom gebissen.

Bunu köpeğim yapmadı.

Mein Hund hat das nicht getan.

Köpeğim üzüm yiyor.

Mein Hund frisst Weintrauben.

Benim köpeğim hızlıdır.

Mein Hund ist schnell.

Köpeğim kedileri seviyor.

Mein Hund mag Katzen.

Köpeğim üzümleri yiyor.

Mein Hund frisst die Weintrauben.

Köpeğim olmadan gidemem.

Ich kann nicht ohne meinen Hund gehen.

Köpeğim kanser oldu.

Mein Hund hat Krebs.

- Köpeğim sincapları kovalamayı seviyor.
- Köpeğim sincapları kovalamaktan hoşlanıyor.

Mein Hund jagt gerne Eichhörnchen.

Benim beyaz bir köpeğim ve siyah bir köpeğim var.

Ich habe einen weißen und einen schwarzen Hund.

Benim üç köpeğim var.

Ich habe drei Hunde.

Köpeğim Danimarka pasaportuna sahip.

- Mein Hund hat einen dänischen Pass bekommen.
- Mein Hund bekam einen dänischen Pass.

Çocukken bir köpeğim vardı.

Als ich ein Kind war, hatte ich einen Hund.

Bu benim köpeğim değil.

Das ist nicht mein Hund.

Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.

- Sorgen Sie sich nicht um meinen Hund.
- Sorge dich nicht um meinen Hund.
- Mache dir keine Sorgen um meinen Hund.
- Mach dir um meinen Hund keine Sorgen.

Köpeğim geçen kış öldü.

Mein Hund ist letzten Winter gestorben.

Keşke bir köpeğim olsa.

Ich hätte so gerne einen Hund.

Benim bir köpeğim var.

Ich habe einen Hund.

Benim köpeğim seni seviyor.

- Mein Hund mag dich.
- Mein Hund mag euch.
- Mein Hund mag Sie.

Köpeğim her zaman havlar.

Mein Hund bellt die ganze Zeit.

Köpeğim ev ödevimi yedi.

Mein Hund hat meine Hausaufgaben gefressen.

Büyük bir köpeğim var.

Ich habe einen großen Hund.

Köpeğim sincapları kovalamayı seviyor.

Mein Hund jagt gerne Eichhörnchen.

Köpeğim Tom'un bacağını ısırdı.

Mein Hund hat Tom ins Bein gebissen.

Köpeğim çok büyük değil.

Mein Hund ist nicht so groß.

Köpeğim yatağımın altında uyur.

Mein Hund schläft unter meinem Bett.

Benim evcil köpeğim ağır hastaydı.

Mein Schoßhund war ernsthaft krank.

- Köpeğim beyaz.
- Benim köpeklerim beyaz.

Mein Hund ist weiß.

- Köpek benim.
- O benim köpeğim.

Das ist mein Hund.

Çok güzel bir köpeğim var.

Ich habe einen sehr schönen Hund.

Büyük bir siyah köpeğim var.

Ich habe einen großen, schwarzen Hund.

Hızlı koşabilen bir köpeğim var.

Ich habe einen Hund, der schnell laufen kann.

Köpeğim bir kedinin hayalini kuruyor.

Mein Hund träumt von einer Katze.

Köpeğim çoğunlukla uyuyor numarası yapıyor.

- Mein Hund tut oft so, als würde er schlafen.
- Mein Hund tut oft so, als ob er schläft.

Benim köpeğim bazen ot yer.

Mein Hund frisst manchmal Gras.

Bir kedim bir köpeğim var.

Ich habe eine Katze und einen Hund.

Küçükken ufak bir köpeğim vardı.

Ich hatte einen kleinen Hund, als ich klein war.

Nereye gitsem köpeğim beni izler.

- Mein Hund folgt mir überall hin.
- Mein Hund läuft mir nach, wohin ich auch gehe.

Küçükken küçük bir köpeğim vardı.

Ich hatte einen kleinen Hund, als ich klein war.

Köpeğim olsa ona Tom derdim.

Hätte ich einen Hund, würde ich ihn Tom nennen.

Köpeğim neredeyse her şeyi yer.

Mein Hund frisst praktisch alles.

Bazen köpeğim gece yarısında havlar.

Manchmal bellt mein Hund mitten in der Nacht.

Köpeğim benimle her yere gider.

Mein Hund geht überall mit mir hin.

Kedim ve köpeğim iyi geçinirler.

- Meine Katze und mein Hund kommen gut miteinander aus.
- Meine Katze und mein Hund vertragen sich gut.

Köpeğim her zaman postacıya havlar.

Mein Hund bellt den Briefträger immer an.

Niçin köpeğim köpek maması yemeyecek?

Warum frisst mein Hund kein Hundefutter?

Benim siyah bir köpeğim var.

Ich habe einen schwarzen Hund.

Benim sesimle, köpeğim kulaklarını dikti.

Als er meine Stimme hörte, stellte mein Hund die Ohren auf.

Ne zaman gitsem, köpeğim beni izler.

Mein Hund folgt mir, wann immer ich weggehe.

Köpeğim sizi ısırmayacak, siz bunu istemedikçe.

Mein Hund beißt dich nicht, solange du es nicht darauf anlegst.

Bir köpeğim ve iki kedim var.

Ich habe einen Hund und zwei Katzen.

Bir siyah ve beyaz köpeğim var.

Ich habe einen schwarzweißen Hund.

Bir köpeğim ve bir kedim var.

Ich habe einen Hund und eine Katze.

Ben çocukken yavru bir köpeğim vardı.

Ich hatte einen kleinen Hund, als ich klein war.

Kedi gibi mırlayamam. Ben bir köpeğim!

Ich kann nicht wie eine Katze schnurren. Ich bin ein Hund!

Köpeğim röntgen çekilirken bekleme odasında oturdum.

Ich saß im Wartezimmer, während mein Hund geröntgt wurde.

Neden benim köpeğim sürekli kendini tırmalıyor?

Warum kratzt sich mein Hund immer?

Her zaman bir köpeğim olsun istedim.

Ich wollte schon immer einen Hund haben.

- Bu benim köpeğim.
- Bu benim köpeğimdir.

- Das ist mein Hund.
- Dies ist mein Hund.

Benim hızlı koşabilen bir köpeğim var.

Ich habe einen Hund, der schnell laufen kann.

Köpeğim her yere benimle birlikte gider.

Mein Hund geht überall mit mir hin.

Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.

- Mein Hund ist fast halb so groß wie Ihrer.
- Mein Hund ist fast halb so groß wie deiner.

Köpeğim benim yattığım aynı odada uyur.

Mein Hund schläft in demselben Zimmer wie ich.

- Kedi ve köpeğim birbiriyle uyum içerisinde yaşıyor.
- Köpeğim ve kedim birbirleriyle uyum içinde yaşarlar.

Mein Hund und meine Katze leben in Harmonie miteinander.

- Benim bir köpeğim var. Rengi siyah ve ismi Tiki.
- Tiki adında siyah bir köpeğim var.

Ich habe einen schwarzen Hund, der Tiki heißt.

Benim bir kedim ve bir köpeğim var.

Ich habe eine Katze und einen Hund.

Bak, benim köpeğim sizinki kadar kirli değil.

Schau mal; mein Hund ist nicht so schmutzig wie deiner.

Ne zaman odadan ayrılsam köpeğim beni izler.

Mein Hund folgt mir, wann immer ich aus dem Zimmer gehe.

Geçen çarşamba günü köpeğim öldü. 16 yaşındaydı.

Letzten Mittwoch starb meine Hündin. Sie war 16.

Bir siyah ve bir beyaz köpeğim var.

Ich habe einen schwarzen und einen weißen Hund.