Translation of "Kuyruğu" in German

0.010 sec.

Examples of using "Kuyruğu" in a sentence and their german translations:

Tilkinin kuyruğu tavşanınkinden uzundur.

Der Schwanz eines Fuchses ist länger als der eines Kaninchens.

Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.

Diese Katzenart hat keinen Schwanz.

Bugün bir balina kuyruğu gördüm.

Ich sah heute eine Walflosse.

Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.

Mein Hund hat einen langen Schwanz.

Ayının kısa bir kuyruğu var.

Der Bär hat einen kurzen Schwanz.

Yolda kilometrelerce araç kuyruğu oluştu.

Der Verkehr hatte sich kilometerweit gestaut.

Tom'un bir at kuyruğu var.

Tom hat einen Pferdeschwanz.

Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.

Eine Kuh hat einen langen Schwanz.

Tom'un sincabının kabarık bir kuyruğu var.

Toms Eichhörnchen hat einen flauschigen Schwanz.

Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.

- Eine Kuh vertreibt Fliegen mit ihrem Schwanz.
- Eine Kuh vertreibt mit ihrem Schwanze Fliegen.

O köpeğin kısa bir kuyruğu var.

Dieser Hund hat einen kurzen Schwanz.

Köpeğimin çok uzun bir kuyruğu var.

Mein Hund hat einen sehr langen Schwanz.

Tom'un da Mary'nin de saçları at kuyruğu.

Tom und Mary haben beide Zöpfe.

Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.

Der Hund fraß den Fisch, Gräten, Schwanz, alles.

Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.

- Sie sind einfach voneinander zu unterscheiden.
- Der Engel hat zwei Flügel, der Teufel hat einen Schwanz.

Bir kedinin bir kuyruğu ve dört bacağı var.

Eine Katze hat einen Schwanz und vier Beine.

Mary saçlarını fırçaladı ve bir at kuyruğu yaptı.

Maria bürstete sich das Haar und band es zu einem Pferdeschwanz zusammen.

Tom'un at kuyruğu yaptığı uzun bir saçı var.

Tom hat langes Haar, das er zu einem Pferdeschwanz gebunden trägt.

Bir kadının dili, bir kuzunun kuyruğu gibi sallanır.

Die Zunge einer Frau wackelt wie ein Lämmerschwanz.

Tilkinin uzun bir kuyruğu ve sivri kulakları vardır.

Der Fuchs hat einen langen Schwanz und spitze Ohren.

Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.

Ein Kaninchen hat lange Ohren und einen kurzen Schwanz.

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

Es ist besser, der Kopf eines Hundes zu sein, als der Schwanz eines Löwen.

Kangru kuyruğu çorbası bir Avustralya yemeği olarak bilinir, çünkü kangrular Avustralya'da bulunurlar.

Känguruschwanzsuppe ist als australisches Gericht bekannt, denn Kängurus kommen in Australien vor.

- Saçlarımı at kuyruğu yapmak için bir kurdele kullandım.
- Saçımı bir atkuyruğu bağlamak için bir kurdele kullandım.

Ich benutzte ein Band, um mein Haar zu einem Pferdeschwanz zu binden.