Translation of "Kutusunu" in German

Posta kutusunu kontrol etti.

Er sah in seinem Briefkasten nach.

Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.

Mein Vater hat den Briefkasten rot gestrichen.

Tom posta kutusunu kontrol ediyor.

- Tom sieht in seinen Briefkasten.
- Tom sieht in seinen Posteingang.

Tom posta kutusunu kontrol etti.

Tom sah in seinem Briefkasten nach.

O, öğle yemeği kutusunu açtı.

Sie öffnete ihre Proviantbüchse.

Kedi tuvalet kutusunu değiştirmeyi unutma.

Vergiss nicht, die Katzenstreu auszuwechseln.

Lidya henüz posta kutusunu kontrol etmedi.

- Lidya hat noch nicht in ihren Posteingang gesehen.
- Lidya hat noch nicht in ihren Briefkasten gesehen.

E-mail kutusunu nasıl kontrol edeceğini biliyor.

Er weiß, wie er seinen elektronischen Posteingang kontrollieren kann.

Tom ayakkabı kutusunu açtı ve ayakkabıları çıkardı.

Tom öffnete den Schuhkarton und nahm die Schuhe heraus.

- Tom gitar kutusunu yere bıraktı böylece Mary'ye sarılabildi.
- Tom Mary'ye sarılabilmek için gitar kutusunu yere bıraktı.

- Tom setzte den Gitarrenkasten ab, damit er Maria umarmen konnte.
- Tom setzte den Gitarrenkasten ab, um Maria umarmen zu können.

Tom Mary'nin mücevher kutusunu aldı ve onu açtı.

Tom nahm Marias Schmuckkästchen und öffnete es.