Translation of "Harcadı" in German

0.004 sec.

Examples of using "Harcadı" in a sentence and their german translations:

İstediği gibi zaman harcadı.

Er ließ sich Zeit.

Bütün parasını arabaya harcadı.

Er hat sein ganzes Geld für ein Auto ausgegeben.

Tom çok para harcadı.

Tom hat viel Geld ausgegeben.

Tom bütün parasını harcadı.

Tom hat sein ganzes Geld auf den Kopf gehauen.

- Aylığını alır almaz, onun hepsini harcadı.
- Maaşını aldığı gibi hepsini harcadı.

Kaum dass sie ihr Gehalt erhalten hatte, gab sie es alles aus.

Mağazalara bakarak bir saat harcadı.

Sie hat eine Stunde mit einem Bummel durch die Geschäfte totgeschlagen.

Tom kütüphanede birkaç saat harcadı.

Tom verbrachte mehrere Stunden in der Bibliothek.

Tom tüm mirasını boşa harcadı.

Tom hat seine ganze Erbschaft vergeudet.

Tom bütün parasını bir motosiklete harcadı.

Tom hat sein ganzes Geld für ein Motorrad verbraten.

Teste hazırlanmak için çok saatler harcadı.

Er verbrachte zahllose Stunden mit der Vorbereitung auf den Test.

Tom Mary ile çok zaman harcadı.

Tom war viel mit Maria zusammen.

Şirket reklam üzerine çok para harcadı.

Diese Firma hat sehr viel Geld für Werbung ausgegeben.

- Tom, öğle yemeğine sadece üç dolar harcadı.
- Tom öğle yemeği için sadece üç dolar harcadı.

Tom gab nur drei Dollar für sein Mittagessen aus.

40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti

Die türkische Regierung hat 40 Millionen Dollar ausgegeben

Maria, İzlanda tarihini araştırmaya birkaç yıl harcadı.

Maria verbrachte Jahre damit, die Geschichte Islands zu erforschen.

O, sınavı geçmek için bir çaba harcadı.

Er hat sich bemüht, das Examen zu bestehen.

O, her zamankinden daha çok para harcadı.

- Sie gab mehr Geld aus als gewöhnlich.
- Sie gab mehr Geld aus als sonst.

Tom geçen hafta sonu çok para harcadı.

Tom hat letztes Wochenende viel Geld ausgegeben.

Çift, evlerini dekore etmek için çok para harcadı.

Das Paar gab viel Geld aus, um sein Haus einzurichten.

Mary yıllar boyunca güzellik ürünlerine binlerce dolar harcadı.

Maria hat im Laufe der Jahre Tausende Dollar für Schönheitsprodukte ausgegeben.

Tom özel araba yolunu kürüyerek bir saat harcadı.

Tom verbrachte eine Stunde damit, die Auffahrt freizuschippen.

Tom tüm parasını Mary'ye noel hediyesi almak için harcadı.

Tom gab sein ganzes Geld aus, um ein Weihnachtsgeschenk für Mary zu kaufen.

Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı.

Tom brachte die meisten Tage damit zu, vor Sehenswürdigkeiten um Geld zu betteln.

Tom Fransız kornosunu çalmayı öğrenmeyi denemek için çok zaman harcadı.

Tom hat sehr viel Zeit damit verbracht, Waldhorn spielen zu lernen.

- Tom Mary'ye bir Noel hediyesi almak zorunda olduğu tüm parayı harcadı.
- Tom elindeki tüm parayı Meryem'e bir Noel hediyesi almak için harcadı.

Tom gab sein ganzes Geld aus, um ein Weihnachtsgeschenk für Mary zu kaufen.

Tom sadece kızları etkilemek için bütün parasını bir araç üzerinde harcadı.

Tom hat sein ganzes Geld für ein Auto ausgegeben, und das nur, um Mädchen zu imponieren.

Clyde Tombaugh gökyüzünün% 65'ini fotoğrafladı ve gece gökyüzünün fotoğraflarını inceleyerek binlerce saat harcadı.

Clyde Tombaugh photographierte 65 % des Himmels und verbrachte Tausende von Stunden mit der Begutachtung von Nachthimmelaufnahmen.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Dieses Tier hat Millionen von Jahren damit verbracht, zu lernen, dass man es nicht findet. Ich musste lernen, wie Krakenspuren aussehen.

Tom çekmeceyi bir levye ile kaldırarak açmaya çalışarak on beş dakika harcadı fakat onu açamadı.

Tom brachte eine Viertelstunde zu bei dem Versuch, die Schublade mit dem Brecheisen aufzuhebeln, aber er bekam sie nicht auf.