Translation of "Bulunmaktadır" in German

0.005 sec.

Examples of using "Bulunmaktadır" in a sentence and their german translations:

Elbette deniz hayatı bulunmaktadır,

Und natürlich gibt es Leben im Meer,

Bu şehir Fransa'da bulunmaktadır.

Diese Stadt befindet sich in Frankreich.

Köy dağlarda yüksekte bulunmaktadır.

Das Dorf liegt hoch oben in den Bergen.

Helgoland, Alman körfezinde bulunmaktadır.

Helgoland liegt in der Deutschen Bucht.

Polonya, Orta Avrupa'da bulunmaktadır.

Polen liegt in Mitteleuropa.

Bu kulüpte elli üye bulunmaktadır.

Diesem Verein gehören 50 Mitglieder an.

Bu sorunla ilgili yorumlar bulunmaktadır.

Es gibt Kommentare, die mit dieser Frage verbunden sind.

Tom, filmlerde ve televizyonda bulunmaktadır.

Tom ist in Filmen und im Fernsehen aufgetreten.

Şirketin 12 Avrupa ülkesinde şubesi bulunmaktadır.

Die Firma hat Niederlassungen in 12 europäischen Ländern.

Bu restoran uzun süredir burada bulunmaktadır.

Dieses Restaurant gibt es schon lange.

Annemin doğduğu yer ülkemizin doğusunda bulunmaktadır.

Der Geburtsort meiner Mutter befindet sich im Osten unseres Landes.

Benim en son hobim Tatoeba'da katkıda bulunmaktadır.

Es ist mein neuestes Hobby, bei Tatoeba mitzuarbeiten.

Tom'un dairesi şehir merkezine yürüme mesafesinde bulunmaktadır.

Toms Wohnung ist von der Innenstadt aus bequem zu Fuß zu erreichen.

Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır.

Schmetterlinge dieser Art sind jetzt ausgestorben.

- Kasabamın bir kalesi var.
- Şehrimde bir saray bulunmaktadır.

Meine Stadt hat ein Schloss.

Bu parkta iki yüz kadar kiraz ağacı bulunmaktadır.

In diesem Park stehen ganze zweihundert Kirschbäume.

Son zamanlarda, ekonominin hızla geliştiğine dair sinyaller bulunmaktadır.

In letzter Zeit gibt es Anzeichen dafür, dass die Wirtschaft an Fahrt gewinnt.

Bu pagoda parkın güney girişine yakın bir yerde bulunmaktadır.

Diese Pagode liegt in der Nähe des südlichen Eingangs des Parks.

İki kurşun mağduru yakındaki bir hastanede yoğun bakım ünitesinde bulunmaktadır.

Die zwei Schussopfer befinden sich auf der Intensivstation eines nahegelegenen Krankenhauses.

- Her odada özel bir banyo bulunmaktadır.
- Her odanın kendine has banyosu bulunur.

Jedes Zimmer verfügt über ein eigenes Bad.

- İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var.
- İspanya'da 1975'ten bu yana demokrasi bulunmaktadır.

Spanien ist seit 1975 eine Demokratie.

- Amerika'daki her şehrin bir kütüphanesi vardır.
- Amerika'da her kasabada bir kütüphane bulunmaktadır.
- Amerika'da her kasabanın bir kütüphanesi vardır.

In jeder amerikanischen Stadt gibt es eine Bücherei.