Translation of "Yüksekte" in German

Köy dağlarda yüksekte bulunmaktadır.

Das Dorf liegt hoch oben in den Bergen.

Bir kartal havada yüksekte süzülüyordu.

Ein Adler segelte hoch oben am Himmel.

2000 metreden daha yüksekte ağaçlar yetişmez.

Oberhalb der 2000-Meter-Grenze wachsen keine Bäume.

Dağ deniz seviyesinden 5000 metre yüksekte.

Der Berg liegt 5000 Meter über dem Meeresspiegel.

Benim için arar mısın? Telefon çok yüksekte.

Könnten Sie für mich wählen? Das Telefon hängt zu hoch.

Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.

Wir bauen eine kleine Basis, damit es nicht direkt auf dem Schnee liegt.

Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?

Ich soll also die Schlucht kreuzen und in der Höhe bleiben?

Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.

Die Stadt liegt 1500 Meter über dem Meeresspiegel.

Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.

Das Gute daran ist,, wir würden in der Höhe bleiben. Das macht es einfacher zu navigieren.