Translation of "Elli" in German

0.006 sec.

Examples of using "Elli" in a sentence and their german translations:

Babam elli yaşında.

- Mein Vater ist fünfzig Jahre alt.
- Mein Vater ist 50 Jahre alt.

Okulumuz elli yıllıktır.

Unsere Schule ist fünfzig Jahre alt.

Otobüs elli kişi alır.

Der Bus fasst 50 Leute.

Uçakta elli yolcu vardı.

Es waren fünfzig Passagiere im Flugzeug.

Elli tane yıldız var.

Es sind fünfzig Sterne.

Elli lira bozar mısın?

Können Sie einen Fünfziger wechseln?

Yaklaşık elli dolar ödedim.

Ich habe um die 50 Öcken gezahlt.

Sadece elli kişi geldi.

- Nur fünfzig Leute kamen.
- Nur fünfzig Leute waren gekommen.

Onun elli doları vardı.

- Er hatte 50 Dollar.
- Er hatte fünfzig Dollar.

Amerika'da elli eyalet vardır.

In Amerika gibt es fünfzig Staaten.

Otobüste elli yolcu vardı.

Im Bus waren fünfzig Fahrgäste.

- Şehir Londra'nın elli mil kuzeyindedir.
- Şehir Londra'nın elli mil yukarısındadır.

Die Stadt liegt fünfzig Meilen nördlich von London.

- Bu oda elli kişi alma kapasitesindedir.
- Bu odada elli kişiliktir.

- In diesem Raum können sich fünfzig Menschen aufhalten.
- Dieser Raum bietet Platz für fünfzig Personen.

O elli dolardan daha azdı.

Es waren weniger als fünfzig Dollar.

O, elli yaşın üzerinde olmalı.

Er muss über fünfzig sein.

Amerikan bayrağında elli yıldız var.

- Auf der amerikanischen Flagge sind fünfzig Sterne.
- Die amerikanische Flagge hat fünfzig Sterne.

Bu köyde elli aile yaşıyor.

In diesem Dorf leben fünfzig Familien.

Sadece elli metre ipim var.

- Ich habe nur fünfzig Meter Seil.
- Ich habe nur ein Fünfzig-Meter-Seil.

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

Es sind 50 Kilometer nach Paris.

Bir dakikada elli kelime yazabilirim.

Ich kann 50 Wörter pro Minute tippen.

O elli beş kilogram ağırlığında.

Sie wiegt 55 kg.

Mary elli yaşından büyük gözüküyor.

Mary scheint älter als fünfzig zu sein.

Bu köyde elli aile var.

In diesem Dorf leben fünfzig Familien.

Bu otobüs elli yolcu taşıyabilir.

Dieser Bus kann fünfzig Fahrgäste befördern.

Bu kulüpte elli üye bulunmaktadır.

Diesem Verein gehören 50 Mitglieder an.

Bu kulübün elli üyesi var.

Dieser Klub hat fünfzig Mitglieder.

Yaklaşık elli dolar ödeme yaptım.

Ich habe um die 50 Dollar bezahlt.

Bebek yüz elli santimetre boyunda.

Das Baby ist einundfünfzig Zentimeter groß.

- Sen bana sadece elli sent verdin.
- Sen bana yalnızca elli sent verdin.

Du hast mir nur fünfzig Cent gegeben.

Ben o gün elli mil sürdüm.

An diesem Tag ritt ich fünfzig Meilen.

Tahminimce bizim öğretmen elli yaşın üzerinde.

- Ich schätze, unser Lehrer ist älter als fünfzig.
- Ich schätze, unsere Lehrerin ist älter als fünfzig.

O en fazla elli dolar ödeyecek.

Sie wird bis zu fünfzig Dollar zahlen.

Elli yapmak için dört daha gerekiyor.

Vier fehlen noch, damit es fünfzig sind.

O yaklaşık elli yaşında bir adamdı.

Er war ein Mann im Alter von etwa fünfzig Jahren.

- Geçen yıl en az elli film seyrettim.
- Geçen yıl en az elli film izledim.

- Letztes Jahr sah ich nicht weniger als fünfzig Filme.
- Im letzten Jahr habe ich mindestens fünfzig Filme gesehen.

Belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar

dann werden Jungs in 50 Jahren, in 100 Jahren,

elli beşinci saatte ilk hastasını kabul ediyor

nimmt seinen ersten Patienten um fünfundfünfzig Uhr auf

Babam elli yaşındayken nihayet araba sürmeyi öğrendi.

Mein Vater lernte endlich zu fahren, als er fünfzig war.

Geçen yıl en az elli film izledim.

Im letzten Jahr habe ich mindestens fünfzig Filme gesehen.

O, evini yüz elli bin avroya sattı.

Er hat sein Haus für hundertfünfzigtausend Euro verkauft.

Bu kütüphanede elli binden fazla kaynak var.

Diese Bibliothek beinhaltet über 50.000 Bände.

Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.

Dieser Pullover kostet über fünfzig Dollar.

Japonya elli yıl önce olduğundan çok farklı.

Japan ist heute ganz anders als noch vor fünfzig Jahren.

O zaman Tom'un cebinde elli doları vardı.

Tom hatte zu der Zeit fünfzig Dollar in der Tasche.

En az elli bin kişi orayı ziyaret etti.

Nicht weniger als fünfzigtausend Leute waren dort.

Bu, elli yıl içinde yaşadığımız en sıcak yaz.

Das ist der heißeste Sommer seit 50 Jahren.

Bu saat yaklaşık elli bin yene mal olur.

- Diese Uhr kostet ungefähr fünfzigtausend Yen.
- Diese Armbanduhr kostet ca. 50 000 Yen.

Bu odada elli kişiyi almak için çok küçük.

Dieses Zimmer ist zu klein für fünfzig Personen.

Ona elli peni teklif ettim ve o kabul etti.

- Ich bot ihm fünfzig Pence und er akzeptierte.
- Ich bot ihm fünfzig Pence und er willigte ein.

Yüz elli bin çiftin, 2006 yılında Shanghai'da evlenmesi bekleniyor.

Man erwartet, dass 2006 hundertfünfzigtausend Paare in Shanghai heiraten.

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

Zweiundfünfzig Prozent der britischen Frauen ziehen Schokolade dem Sex vor.

İşlerin yüz ya da elli yıl önce nasıl olduğunu bilmiyorum.

Ich weiß nicht, wie es vor hundert oder fünfzig Jahren war.

On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.

Zehn, zwanzig, dreißig, vierzig, fünfzig, sechzig, siebzig, achtzig, neunzig, hundert.

Otobüs şoförü, Tom'un bilet ücreti için elli dolar uzatmasından etkilenmedi.

Der Busfahrer war unbeeindruckt, als Tom einen Fünfzigdollarschein hervorholte, um die Fahrtkosten zu bezahlen.

O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.

Dieser alte Mann hatte seit fünfzig Jahren Whisky selbst gebrannt.

Deney başarılı olmalı. Sonraki şans elli yıl içinde ortaya çıkacaktır.

Das Experiment muss gelingen. Die nächste Chance ergibt sich erst in fünfzig Jahren.

Bin iki yüz elli altı tane asker Alamut kalesini yıktı.

Eintausendzweihundertsechsundfünfzig Soldaten zerstörten die Festung von Alamut.

Forumda yeni başlık açmak için elli mesaj yazmış olmak gerekiyor.

Um im Forum ein neues Thema beginnen zu können, muss man 50 Nachrichten geschrieben haben.

Elli yaşından sonra yeni bir dil öğrenmek o kadar kolay değil.

Es ist nicht so leicht, nach fünfzig Jahren eine neue Sprache zu lernen.

İki yüz elli kilo, bir sumo güreşçisi için bile olağanüstü bir ağırlıktır.

Zweihundertfünfzig Kilogramm sind sogar für einen Sumoringer ein außergewöhnliches Gewicht.

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

Der Flüchtige ließ sich in einer Kleinstadt fünfzig Meilen von hier blicken und verschwand dann wieder.

- Bu saat kayışının fiyatı elli bin yen civarı.
- Bu saat kordonunun fiyatı yaklaşık 50.000 ¥.

Dieses Uhrenarmband kostet ca. 50 000 Yen.

Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.

Jedes Jahr kommen einhundertundfünfzigtausend Touristen auf diese Insel, um die beeindruckende Landschaft und die wundervollen Strände zu genießen.