Translation of "Bulamıyor" in German

0.004 sec.

Examples of using "Bulamıyor" in a sentence and their german translations:

Eldivenleri bulamıyor

Er findet die Handschuhe nicht.

O şapkasını bulamıyor.

Er kann seinen Hut nicht finden.

Tom saatini bulamıyor.

Tom kann seine Uhr nicht finden.

Tom, Mary'yi bulamıyor.

Tom kann Maria nicht finden.

Tom aradığını bulamıyor.

Tom kann das, was er sucht, nicht finden.

O, şapkasını bulamıyor.

Sie kann ihren Hut nicht finden.

O, anahtarlarını bulamıyor.

Sie kann ihre Schlüssel nicht finden.

Tom şapkasını bulamıyor.

Tom kann seinen Hut nicht finden.

Tom çantasını bulamıyor.

Tom kann seine Tasche nicht finden.

Tom ekmeği bulamıyor.

Tom findet das Brot nicht.

Arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor

Sie suchte nach ihren Freunden, ihrer Handtasche.

Fakat pek yüz bulamıyor.

Doch er kriegt eine Abfuhr.

Ann bir iş bulamıyor.

Ann kann keine Arbeit finden.

Tom bir iş bulamıyor.

Tom kann keine Arbeit finden.

çünkü kendine yeni konakçı bulamıyor

weil er keinen neuen Gastgeber finden kann

Tom Mary'ye olan hislerini anlatmak için doğru sözleri bulamıyor.

Tom kann keine passenden Worte finden, um seine Gefühle für Mary zu beschreiben.

Mağazaların çoğu kapandı. Havayolu şirketlerinin bazıları kapandı. Diğerleri ise yolcu dahi bulamıyor.

Die meisten Geschäfte sind geschlossen. Einige der Fluggesellschaften haben geschlossen. Andere können nicht einmal Passagiere finden.

Polis cinayet gecesinde olduğunu söylediğin yerde seni gördüğünü hatırlayan tek bir kişiyi bulamıyor.

Die Polizei kann niemanden ausfindig machen, der sich erinnert, dich in der Mordnacht dort gesehen zu haben, wo du sagtest, dass du dich aufgehalten habest.

Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.

Tom bekommt keine Arbeit, weil er keine Erfahrung hat, doch die kann er eben nicht erwerben, weil er keine Arbeit kriegt.