Translation of "Birazdan" in German

0.003 sec.

Examples of using "Birazdan" in a sentence and their german translations:

- Birazdan ilgileneceğim.
- Birazdan sizinle ilgileneceğim.

Ich werde in einer Minute bei dir sein.

Birazdan anlayacaksınız

Du wirst es bald verstehen

Birazdan döneceğim!

Ich bin gleich wieder da!

Birazdan bitecek.

Es ist gleich vorbei.

Seni birazdan arayacağım.

Ich werde Sie in Kürze anrufen.

Güneş birazdan batar.

Die Sonne geht bald unter.

Birazdan geri gelir.

Er wird gleich zurück sein.

Birazdan postacı gelecek.

Gleich kommt der Postbote.

Tom birazdan burada olmalı.

Tom müsste bald hier sein.

Birazdan tekrar yayında olacağız.

Wir sind bald wieder auf Sendung.

Tom'a birazdan geleceğimi söyle.

Sag Tom, dass ich bald kommen werde.

Onlar birazdan burada olacaklar.

Sie werden jede Minute hier sein.

- Birazdan dönerim.
- Hemen dönerim.

- Ich werde bald zurück sein.
- Ich komme bald zurück.
- Ich komme sofort zurück.

Yoldayız, birazdan orada oluruz.

Wir sind schon unterwegs und werden gleich da sein.

Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.

Bitte kommen Sie sofort, wenn es Ihnen recht ist.

Birazdan yatağa gitsem iyi olur.

So langsam muss ich ins Bett.

- Bu çabucak bitecek.
- Birazdan bitecek.

Es ist gleich vorbei.

Onun birazdan burada olması gerekir.

Er müsste bald hier sein.

Şimdi yoldayım, seni birazdan arayacağım.

Ich bin gerade unterwegs. Ich rufe dich gleich zurück.

Neyse bu konuya birazdan geri geleceğim İbrahim Müteferrika

Wie auch immer, ich werde bald auf dieses Thema zurückkommen, İbrahim Müteferrika

- Tom birazdan burada olacak.
- Tom az sonra burada olacak.

Tom wird in Kürze hier sein.

O arkadaşınıza dikkat edin ama ha birazdan anlatacaklarım çok önemli

Sei vorsichtig mit diesem Freund, aber ich werde es dir sehr bald sagen

Annem, babam, kız kardeşim ve ben birazdan arabayla köye gideceğiz.

Meine Mutter, mein Vater, meine Schwester und ich werden gleich mit dem Auto ins Dorf fahren.

- O birazdan burada olacak.
- O kısa süre içinde burada olacak.

Er wird bald hier sein.