Translation of "Böceği" in German

0.004 sec.

Examples of using "Böceği" in a sentence and their german translations:

Tom böceği ezdi.

Tom zertrat das Insekt.

Girişimcilik böceği tarafından ısırıldım.

befiel mich der Unternehmervirus.

Mutfakta çok hamam böceği var.

In der Küche wimmelt es von Kakerlaken.

Çoğu ateş böceği ışığını açıp kapatır.

Die meisten Leuchtkäferarten blinken.

Ne toplantı odasına bir hamam böceği getirdi?

Wie kam eine Schabe in ein Sitzungszimmer?

Şimdiye kadar hiç ateş böceği gördün mü?

Hast du schon einmal ein Glühwürmchen gesehen?

Japonlar, ateş böceği mürekkep balığını çok lezzetli bulur.

Für Japaner sind Leuchtkalmare eine Delikatesse.

Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.

Ich brauche Hilfe bei der Suche nach gruseligen Kriechtieren.

O bir çekirge değil, o bir ağustos böceği!

Das ist kein Grashüpfer sondern eine Heuschrecke.

Parlak kırmızı bir uğur böceği, parmağımın ucuna indi.

Ein leuchtend roter Marienkäfer landete auf meiner Fingerkuppe.

Baksanıza, yakalanmış bir cırcır böceği bile var, gördünüz mü?

Hier hat sich sogar eine Grille verfangen. Siehst du sie?

Ağustos böceği ile karıncanın hikayesini bilmeyen yoktur her halde

Die Geschichte der Zikade und der Ameise kennt sowieso niemand

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.

Leuchtkalmare erzeugen ihr eigenes Licht mit speziellen Zellen, den sogenannten Photophoren.

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

Dieses Leuchtkalmar-Weibchen steigt Hunderte Meter aus der Tiefe empor.

Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.

Der Unterschied zwischen einem "richtigen Wort" und einem "fast richtigen Wort" ist wie der Unterschied zwischen einem Blitz und einem Leuchtkäfer.