Translation of "Avrupa'nın" in German

0.007 sec.

Examples of using "Avrupa'nın" in a sentence and their german translations:

Putin de Avrupa'nın...

Und Putin will, dass Europa...

Almanya Avrupa'nın ortasındadır.

- Deutschland liegt mitten in Europa.
- Deutschland liegt in der Mitte Europas.
- Deutschland befindet sich mitten in Europa.

Almanya, Avrupa'nın kalbindedir.

Deutschland liegt im Herzen Europas.

Almanya, Avrupa'nın yüreğindedir.

Deutschland liegt im Herzen Europas.

Alpler Avrupa'nın merkezindedir.

Die Alpen liegen mitten in Europa.

Çeviri Avrupa'nın dilidir.

Übersetzung ist die Sprache Europas.

Avusturya, orta Avrupa'nın güneyindedir.

Österreich liegt im Süden Mitteleuropas.

Hırvatistan Avrupa'nın güneydoğusunda yer almaktadır.

Kroatien liegt im südöstlichen Teil Europas.

Almanya, Avrupa'nın kalbinde yer alır.

Deutschland liegt im Herzen Europas.

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

Europa, sogar Amerika, das wir mit Neid betrachten

Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.

Es war Westeuropas erste traumatische Begegnung mit den Wikingern.

Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.

Der Elbrus ist der höchste Berg Europas.

Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.

- Frankreich ist das größte Land Westeuropas.
- Frankreich ist das größte Land in Westeuropa.

Madrid, Avrupa'nın en güzel başkentlerinden biridir.

Madrid ist eine der schönsten Hauptstädte Europas.

Avrupa'nın ortak bir dili var mı?

- Hat Europa eine gemeinsame Sprache?
- Gibt es in Europa eine gemeinsame Sprache?

Avrupa'nın ortak bir dile ihtiyacı var.

Europa braucht eine gemeinsame Sprache.

Bir hafta içinde, Avrupa'nın çoğu savaştaydı.

Innerhalb einer Woche war der Großteil Europas im Kriegszustand.

Mont Blanc Avrupa'nın en yüksek dağıdır.

Der Mont Blanc ist der höchste Berg Europas.

- Rusya; Avrupa'nın mı, Asya'nın mı bir parçasıdır?
- Rusya Avrupa'nın mı yoksa Asya'nın mı bir parçasıdır?

Ist Russland ein Teil von Europa oder Asien?

Avrupa'nın çoğu ülkesinde arabalar sağdan gitmek zorundadır.

In den meisten europäischen Ländern haben sich Fahrzeuge rechts zu halten.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

Asien ist ungefähr viermal so groß wie Europa.

Prag, Doğu Avrupa'nın en ünlü kentlerinden biridir.

Prag ist eine der berühmtesten Städte Osteuropas.

Ljubljana, Doğu Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biridir.

Laibach ist eine der schönsten Städte Osteuropas.

Amerikan İngilizcesi Avrupa'nın ortak dili oldu mu?

Ist das amerikanische Englisch zur Verkehrssprache Europas geworden?

Avrupalıların giydikleri giysilerin çoğu Avrupa'nın dışında yapılmaktadır.

Die meisten von Europäern getragenen Kleidungsstücke werden außerhalb Europas gefertigt.

Avusturya, Avrupa'nın en büyük elektrik üreticilerinden biridir.

Österreich ist einer der größten Stromproduzenten Europas.

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

Über einige der massivsten und wildesten Berge in ganz Europa.

Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.

...dass Russland zu einem Teil Europas wird. Bis Wladiwostok.

Alman Devlet Kütüphanesi Avrupa'nın en büyük kütüphanelerinden biridir.

Die Deutsche Staatsbibliothek ist eine der größten Bibliotheken Europas.

Ben Fransa'nın Avrupa'nın en güzel ülkesi olduğunu düşünüyorum.

Ich denke, Frankreich ist das schönste Land Europas.

O genellikle nerede yaşıyor? Doğu Avrupa'nın bir kesiminde.

Wo lebt er meistens? Irgendwo in Osteuropa.

Almanya Avrupa'nın en büyük ve en ferah ekonomisi.

Deutschland ist die größte und erfolgreichste Wirtschaftsmacht Europas.

Güney Tirol, İtalya ve Avrupa'nın en zengin bölgelerinden biridir.

Südtirol ist eine der wohlhabendsten Regionen in Italien und Europa.

Fransa'nın Avrupa'nın çoğundan daha yüksek bir doğum oranı var.

Frankreich hat eine höhere Geburtenrate als die meisten anderen europäischen Länder.

Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.

Mit dem gewonnenen Sieg lobte Napoleon Soult als "den führenden Manöver in Europa".

Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…

Dennoch begann er in 1811 die größte Armee aufzustellen, die Europa je gesehen hatte.

Hamburg Almanya'nın en büyük limanı ve aynı zamanda Avrupa'nın en büyük üçüncü limanıdır.

Hamburg ist der größte Hafen in Deutschland und der drittgrößte Hafen in Europa.

Kısa süre sonra Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan tahmini 1.5 milyon frank

er bald eine der großen Kunstsammlungen in Europa mit einem geschätzten Wert von 1,5 Millionen

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.

Der 26. September ist der Europäische Tag der Sprachen. Der Europarat möchte die Aufmerksamkeit für das mehrsprachige Kulturerbe Europas schärfen, die Entwicklung der Mehrsprachigkeit in der Gesellschaft fördern und die Bürger ermutigen, Sprachen zu lernen. Tatoeba begünstigt als ein leicht zugängliches Lernmedium und als eine lebendige Gemeinschaft in einer sehr praktischen Weise das Erlernen von Sprachen und deren Wertschätzung.