Translation of "Arkadaşım" in German

0.012 sec.

Examples of using "Arkadaşım" in a sentence and their german translations:

- O benim arkadaşım.
- Arkadaşım.

Sie ist meine Freundin.

Arkadaşım vuruldu.

Mein Freund wurde angeschossen.

Aferin arkadaşım.

Gut gemacht, mein Freund!

Onunla arkadaşım.

Ich bin mit ihr befreundet.

Arkadaşım geldi.

Mein Freund kam an.

Arkadaşım Hintlidir.

- Mein Freund ist Inder.
- Mein Freund ist Indianer.

Arkadaşım ağlıyor.

Mein Freund weint.

Bir arkadaşım.

Er ist ein Freund von mir.

- Bir sürü arkadaşım var.
- Birçok arkadaşım var.
- Çok arkadaşım var.

Ich habe viele Freunde.

- Az sayıda arkadaşım var.
- Çok arkadaşım yok.

- Ich habe wenige Freunde.
- Ich habe nicht viele Freunde.

- Birkaç arkadaşım var.
- Benim birkaç arkadaşım var.

- Ich habe ein paar Freunde.
- Ich habe einige Freunde.

- Az sayıda arkadaşım var.
- Birkaç arkadaşım var.

Ich habe wenige Freunde.

- Arkadaşım Korece öğreniyor.
- Arkadaşım Korece eğitimi alıyor.

Mein Freund lernt Koreanisch.

- Onun karısı benim bir arkadaşım.
- Karısı arkadaşım.

Seine Frau ist eine Freundin von mir.

Bob benim arkadaşım.

Bob ist mein Freund.

Arkadaşım konuşkan biridir.

- Mein Freund redet viel.
- Mein Freund ist sehr gesprächig.

Benim canım arkadaşım!

Mein lieber Freund!

O benim arkadaşım.

Er ist mein Freund.

Bu benim arkadaşım.

Das ist mein Freund.

Arkadaşım hayaletlere inanmaz.

Mein Freund glaubt nicht an Geister.

Teşekkür ederim arkadaşım.

- Danke, mein Freund.
- Danke dir, mein Freund.

Hiç arkadaşım yok.

Ich habe keine Freunde.

Kız arkadaşım ağlıyordu.

Meine Freundin weinte.

Kız arkadaşım ağlıyor.

Meine Freundin weint.

Kız arkadaşım yok.

- Ich habe keine Freundin.
- Ich habe keine Partnerin.

Arkadaşım iki dillidir.

Mein Freund ist zweisprachig.

Arkadaşım olmanı istiyorum.

Ich will dich zum Freund.

Ben onunla arkadaşım.

Ich bin mit ihm befreundet.

Arkadaşım Korece öğreniyor.

- Mein Freund lernt Koreanisch.
- Meine Freundin lernt Koreanisch.
- Meine Freunde lernen Koreanisch.

Çok arkadaşım yok.

Ich habe nicht viele Freunde.

Bir arkadaşım var.

Ich habe einen Freund.

Tom benimde arkadaşım.

Tom ist auch mein Freund.

Ben Tom'la arkadaşım.

Ich bin mit Tom befreundet.

Onunla iyi arkadaşım.

Ich bin mit ihm gut befreundet.

Ben herkesle arkadaşım.

Ich bin jedermanns Freund.

Tom'la iyi arkadaşım.

- Tom und ich sind gute Freunde.
- Ich bin mit Tom gut befreundet.

Kız arkadaşım Çinli.

- Meine Freundin ist eine Chinesin.
- Meine Freundin ist Chinesin.

Arkadaşım hakkında konuşuyorum.

Ich spreche von meinem Freund.

Erkek arkadaşım gazeteci.

Mein Freund ist Journalist.

Gin arkadaşım değil.

Gin ist nicht mein Freund.

Çok arkadaşım var.

Ich habe viele Freunde.

Tom arkadaşım oldu.

Tom ist mein Freund geworden.

Tom benim arkadaşım.

Tom ist mein Freund.

- Amerika'da birkaç arkadaşım var.
- ABD'de birkaç arkadaşım var.

- Ich habe einige Freunde in den Vereinigten Staaten.
- Ich habe ein paar Freunde in den USA.
- Ich habe ein paar Freunde in den Vereinigten Staaten.

- O benim yakın arkadaşım
- O benim yakın arkadaşım.

Er ist mein Intimfreund.

- Arkadaşım dün evde değildi.
- Arkadaşım dün evde yoktu.

Mein Freund war gestern nicht zu Hause.

O benim kız arkadaşım değil. O sadece arkadaşım.

Sie ist nicht meine Freundin, nur eine Kumpeline.

- Kız arkadaşım kızıl saçlıdır.
- Kız arkadaşım kızıl saçlı.

Meine Freundin ist rothaarig.

- Artık benim arkadaşım değilsin.
- Sen artık benim arkadaşım değilsin.
- Benim arkadaşım değilsin artık.

Du bist nicht mehr meine Freundin.

- Tom artık benim arkadaşım değil.
- Tom artık arkadaşım değil.

Tom ist nicht mehr mein Freund.

O benim erkek arkadaşım değil. O sadece benim arkadaşım.

Wir sind nicht zusammen. Er ist nur ein Freund.

Oda arkadaşım çok gevezedir.

Mein Mitbewohner ist zu geschwätzig.

Arkadaşım on yedi yaşındadır.

- Mein Freund ist siebzehn.
- Mein Freund ist 17 Jahre alt.

O benim yeni arkadaşım.

Er ist mein neuer Freund.

Arkadaşım şu evde yaşıyor.

Mein Freund wohnt in diesem Haus.

Arkadaşım benden daha şanslıydı.

Mein Freund hatte mehr Glück als ich.

Arkadaşım ciddi şekilde yaralandı.

Mein Freund ist schwer verletzt.

O benim eski arkadaşım.

Er ist mein alter Freund.

Burada birkaç arkadaşım var.

Ich habe hier einige Freunde.

O benim arkadaşım değil.

Sie ist nicht meine Freundin.

İngiltere'de bir arkadaşım var.

- Ich habe einen Freund in England.
- Ich habe eine Freundin in England.

Onu arkadaşım olarak görüyorum.

- Ich nenne ihn meinen Freund.
- Ich halte ihn für meinen Freund.

Arkadaşım olmak ister misiniz?

Willst du mein Freund sein?

ABD'de birkaç arkadaşım var.

- Ich habe ein paar Freunde in den USA.
- Ich habe ein paar Freunde in den Vereinigten Staaten.
- Ich habe ein paar Freunde in Amerika.

Tom benim eniyi arkadaşım.

Tom ist mein bester Freund.

Oda arkadaşım gürültüden yakındı.

- Mein Mitbewohner hat sich über den Lärm beschwert.
- Meine Mitbewohnerin hat sich über den Lärm beschwert.
- Mein Mitbewohner hat Klage über den Lärm erhoben.

Arkadaşım gerçekten bir palyaço.

- Mein Freund ist wirklich ein Clown.
- Mein Freund ist wirklich ein Kasper.
- Mein Freund ist wirklich ein Hampelmann.

Kız arkadaşım ile mutluyum.

Ich bin glücklich mit meiner Freundin.

Arkadaşım olduğun için mutluyum.

- Ich bin froh, dass du mein Freund bist.
- Ich bin froh, dass du meine Freundin bist.

Senin en iyi arkadaşım.

- Ich bin dein bester Freund.
- Ich bin deine beste Freundin.

Tom eski bir arkadaşım.

Tom ist ein alter Freund.

Şimdi arkadaşım evde olmalı.

Mein Freund wird jetzt wohl zu Hause sein.

O, kız arkadaşım değil.

Das ist nicht meine Freundin.

Arkadaşım bana yardım etti.

- Mein Freund hat mir geholfen.
- Mein Freund half mir.

Bir kız arkadaşım var.

Ich habe eine Freundin.

Hiç Kanadalı arkadaşım yok.

Ich habe keine kanadischen Freunde.

Tom arkadaşım gibi davrandı.

Tom spielte mir vor, mein Freund zu sein.

Yine arkadaşım olmanı istiyorum.

Ich möchte, dass du wieder mein Freund bist.

O benim sınıf arkadaşım.

- Er ist mein Klassenkamerad.
- Er ist mein Kommilitone.

Bu benim Japon arkadaşım.

- Das ist mein Freund aus Japan.
- Das ist mein japanischer Freund.

Arkadaşım süpermarkette çalışıyor da..

Mein Freund arbeitet in einem Supermarkt.

Boston'da bir arkadaşım var.

In Boston habe ich eine Freundin.

Bu benim bir arkadaşım.

Dies ist ein Freund von mir.