Translation of "Akşama" in German

0.005 sec.

Examples of using "Akşama" in a sentence and their german translations:

Yarın akşama ne dersin?

- Wie steht's mit morgen Abend?
- Wie wäre es mit morgen Nacht?

Sabahtan akşama kadar çalışırız.

Wir arbeiten von Sonnenaufgang bis -untergang.

Akşama Monopoly oynayalım mı?

Spielen wir am Abend Monopoly?

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

Roger arbeitet von morgens bis abends.

Akşama kadar, birkaç bulut oluştu.

Am Abend haben sich einige Wolken gebildet.

O, sabahtan akşama kadar çalıştı.

Sie arbeitete von morgens bis abends.

Sabahtan akşama kadar durmadan çalışıyordu.

Er arbeitete ununterbrochen von morgens bis abends.

Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.

Er arbeitet von morgens bis abends auf dem Bauernhof.

Akşama kadar kadar burada kalabilirsin.

Du kannst bis heute Abend hier bleiben.

Nihayet akşama doğru yağmur durdu.

Gegen Abend hörte es endlich auf zu regnen.

Akşama doğru yağmur yağmaya başladı.

Gegen Abend fing es an zu regnen.

- Sabahtan akşama kadar onu çalıştırdılar.
- Onu sabahtan akşama kadar çalışmaya zorladılar.
- Onu sabahtan akşama kadar çalıştırdılar.
- Onu sabahtan geceye kadar çalıştırdılar.

Sie ließen ihn von morgens bis abends arbeiten.

Sabahtan akşama kadar çalışmaya devam etti.

Er arbeitete ununterbrochen von morgens bis abends.

O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.

Er arbeitet ständig, von morgens bis abends.

- Yarın akşam döneceğim.
- Yarın akşama dönmüş olurum.

Morgen Abend komme ich zurück.

Tom akşama Maria ile birlikte yemek yemeği düşünüyor.

Tom hat vor, heute zusammen mit Maria zu Abend zu essen.

Sabahtan akşama kadar şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.

- Er ist von früh bis abends in einem fort am Klagen.
- Er tut den ganzen Tag nichts anderes, als zu klagen.

- Akşama ne pişireceğime karar verdim.
- Akşam yemeği için ne yapacağıma karar verdim.

Ich habe entschieden, was ich zum Abendessen koche.