Translation of "Zengindir" in French

Babam zengindir.

Mon père est riche.

Terzim zengindir.

Mon tailleur est riche.

Onlar zengindir.

Ils sont riches.

Annem zengindir.

- Ma mère est riche.
- Ma mère est aisée.

O zengindir.

Elle est riche.

Erkek kardeşim zengindir.

Mon frère est riche.

Onun kocası zengindir.

Son mari est riche.

- O zengin.
- O zengindir.

Il est riche.

Ananas sitrik asitçe zengindir.

L'ananas est riche en acide citrique.

Tom çoğunuzdan daha zengindir.

Tom est plus riche que la plupart d'entre vous.

Tom göründüğünden daha zengindir.

Tom est plus riche qu'il ne paraît.

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.

Le pays est riche de ressources naturelles.

Bu toprak humus bakımından zengindir.

Ce sol est riche en humus.

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.

La Chine est riche en ressources naturelles.

O zengindir ama ağabeyi fakirdir.

Il est riche, mais son frère ainé est pauvre.

Bu ülke doğal kaynaklarca zengindir.

Ce pays est riche en ressources naturelles.

Avokadolar E vitamini açısından zengindir.

Les avocats sont riches en vitamine E.

Avustralya doğal kaynaklar bakımından zengindir.

L'Australie est riche en ressources naturelles.

Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.

La région est relativement riche en ressources minérales.

Bu ülke doğal kaynak açısından zengindir.

Ce pays abonde en ressources naturelles.

Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir.

La langue française comporte beaucoup de synonymes.

Sudi Arabistan petrol bakımından çok zengindir.

L'Arabie saoudite est très riche en pétrole.

Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.

Mary n'est pas pauvre, au contraire, elle est plutôt riche.

O bir beyefendi, yakışıklı, zeki ve zengindir.

C'est un honnête homme, beau, intelligent et riche.

Bu resim koleksiyonu Hollandalı ustaların resimlerince zengindir.

Cette collection est riche en tableaux des maîtres hollandais.

Komşumuz üç tane Porsche sahibi, yani o zengindir.

Notre voisin est riche, car il possède trois Porsche.

Mary, Tom'dan 21 yaş daha gençtir ama Tom, Mary'den 22 kat daha zengindir.

Marie est de 21 ans la cadette de Tom, mais Tom est 22 fois plus riche que Marie.

Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.

Le Brésil est très riche, sa richesse est immense ; le café est l'une de ses plus grandes richesses.

Avrupa Birliği'nin en zengin ülkesi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en zengin eyaletten daha mı zengindir?

Le pays le plus riche de l'Union Européenne est-il plus riche que l'État le plus riche des États-Unis d'Amérique ?