Translation of "Açısından" in Japanese

0.019 sec.

Examples of using "Açısından" in a sentence and their japanese translations:

Zamanlama açısından baktığımızda

年齢で見ると

O, ülkesi açısından düşünüyor.

彼は自国の立場からものを考える。

Bölge doğal kaynaklar açısından zengindir.

その地方は天然資源に富む。

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.

- その国は天然資源に恵まれている。
- その国は天然資源が豊かだ。

Portakallar vitamin C açısından zengindirler.

- オレンジにはビタミンCが多く含まれている。
- オレンジはビタミンCが豊富だ。

Avokadolar E vitamini açısından zengindir.

アボカドはビタミンEが豊富です。

Makale sorunu etik açısından tartışıyor.

この論文は倫理学の面からその問題を論じている。

Beyaz lahana ailesi sülfür açısından zengindir.

キャベツ類は硫黄が多く含まれています

Önemli olarak TSSB bakış açısından bakarsak

PTSDの観点から重要なことは

Tamamen ekonomik bir bakış açısından bakarsak

ですから 純粋に経済学的な観点からいえば

Hem değer, hem de hacim açısından --

金額と量の両方の意味においてです―

Vitamin açısından zengin bazı sebzeler yemelisin.

ビタミンが豊富にある野菜を食べた方がいい。

Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.

その問題を別の観点から見てみましょう。

Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.

その地域は鉱物資源が比較的豊かだ。

Bu ülke doğal kaynak açısından zengindir.

その国は天然資源に富んでいる。

Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.

彼女の立場からその問題をとらえるようにしなさい。

O, para açısından her şeyi düşünüyor.

- 彼は何でもお金に換算してしまう。
- 彼は全てお金という点から物を考える。
- 彼は何事もお金という点から考える。
- 彼は何でも金銭の立場から考える。
- 彼は何でもお金という点から考えている。
- 彼はなんでも金本位に考える。
- 彼はすべてお金という点から考える。
- 彼は、すべてをお金から考える。
- 彼はすべてをお金と言う点から考える。
- 彼はあらゆることをお金の面で考える。

O her şeyi para açısından görüyor.

- 彼はすべてをお金の立場から見る。
- 彼はすべてをお金で考える。

O kâr açısından her şeyi düşünür.

彼はあらゆる物事を金もうけの見地で考えます。

Garamer açısından yanlış olan cümleyi seçin.

文法的に正しくない文を選びなさい。

Enfeksiyon kapma riski açısından budaha güvenli,

また、感染リスクを下げるほかの方法としては、

Bugün bu sorunu ahlak açısından tartışacağız.

- 今日私達は道徳の点からこの問題について話し合うつもりです。
- 今日は道徳の観点からこの問題について討論しようと思います。
- きょう私たちは道徳の点から、この問題について話し合うつもりだ。

Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.

日本は原料を輸入に頼っている。

Biz konuyu eğitimsel bir bakış açısından tartıştık.

われわれは教育的見地から、その事柄について議論した。

Bir kadın her şeyi para açısından düşünür.

女というものは何でもお金に換算して考える。

Her şeyi para açısından düşünmesen iyi olur.

あなたは何でも金に換算して考えない方がよい。

Ve tuhaf bir şekilde Norveç'in çok kültürlülüğü açısından

面白いことに ノルウェーの多様性を 象徴するような存在になりました

Ve bu ufaklıklar karanlık madde açısından önemli ipuçları.

この小さな銀河が暗黒物質の謎を解くうえで 大きなヒント与えてくれます

Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.

私は違った観点からその問題を見ています。

Hindistan'ın bölgesel lezzet açısından zengin bir mutfağı vardır.

インドは地域色豊かな食文化があります。

Yani az uyku, bir erkeği bu önemli sağlık açısından

睡眠不足が続くと この健康上重要な点から見て

Alıcının bakış açısından, bu CD çalarların fiyatları çok yüksek.

買い手の立場からするとこれらのCDプレーヤーの値段は高すぎる。

Sağlık açısından bakıldığında Tokyo böylesine güzel bir yer değil.

健康の観点から見れば、東京は生活するのにそんなによい場所ではない。

O ve ben atık sorununu geri dönüşüm açısından tartıştık.

彼と私はごみ問題の再利用の点から話し合った。

Anlatılmaz ya da sınırlı ve yanlış bir bakış açısından aktarılır.

限られた視点で語られることです

Bazen bu hikâyeler anlatılmaz ya da yanlış bakış açısından anlatılır.

時に それは語られないか 誤った視点で語られます

Kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

ガンのリスクが非常に低いだけでなく

Dil bilgisi açısından doğru olan cümle üretmek için çalışman gerekir.

文法的に正しい文章を作るよう心がけるべきだ。

- Bu orman çeşitlilik açısından zengindir.
- Bu orman değişik türlerle doludur.

この森は、多様性に富んでいます。

Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

組織培養の視点からは、この実験の環境はもっと厳密に規定されるべきである。

Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır.

エコロジーの視点からいうと、南極は観光や商業的な探索ではなく、研究のみに利用されるべきである。