Translation of "Açısından" in Russian

0.029 sec.

Examples of using "Açısından" in a sentence and their russian translations:

Zamanlama açısından baktığımızda

Согласно этой шкале,

O zaman bilim açısından bakalım

Итак, давайте посмотрим на науку

Bölge doğal kaynaklar açısından zengindir.

Район богат природными ресурсами.

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.

- Страна богата на природные ресурсы.
- Страна богата полезными ископаемыми.

Avokadolar E vitamini açısından zengindir.

- Авокадо богаты витамином Е.
- Авокадо богато витамином Е.

Onun bakış açısından o haklı.

С его точки зрения, он прав.

Önemli olarak TSSB bakış açısından bakarsak

Что важно, с точки зрения ПТСР,

Tamamen ekonomik bir bakış açısından bakarsak

Итак, вот чисто экономическая точка зрения:

Hem değer, hem de hacim açısından --

как по цене, так и по объёму, —

Vitamin açısından zengin bazı sebzeler yemelisin.

Ты должен есть овощи, богатые витаминами.

Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.

- Давай посмотрим на эту проблему с другой точки зрения.
- Давайте посмотрим на эту проблему под другим углом.
- Давай посмотрим на эту проблему с другой стороны.

Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.

Регион относительно богат минеральными ресурсами.

Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.

Постарайся взглянуть на проблему её глазами.

O, para açısından her şeyi düşünüyor.

- Он обо всём думает с точки зрения денег.
- Для него всё измеряется деньгами.
- Он всё меряет деньгами.
- Он всё измеряет деньгами.

O kâr açısından her şeyi düşünür.

Он думает обо всём с точки зрения прибыли.

Para açısından her şeyi düşünmeye eğilimli.

Он склонен видеть всё сквозь призму денег.

Bu ülke doğal kaynaklar açısından fakirdir.

Этот округ беден природными ресурсами.

Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.

Япония зависит от импорта сырья.

Bunu onların bakış açısından görmeye çalışın.

- Попробуй взглянуть на это с их точки зрения.
- Попробуйте взглянуть на это с их точки зрения.

Bir kadın her şeyi para açısından düşünür.

Женщины смотрят на всё через призму денег.

Ve bu ufaklıklar karanlık madde açısından önemli ipuçları.

Эти малютки дают большую подсказку к тайне тёмной материи.

Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.

С точки зрения сексуальной морали жители Северной Америки консервативнее европейцев.

Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.

Я смотрю на этот вопрос иначе.

Sağlıklı bir insanın bakış açısından bu bir absürdlüktür.

С точки зрения здравого смысла это является абсурдом.

Yani az uyku, bir erkeği bu önemli sağlık açısından

Сон критичен для здоровья человека,

Alıcının bakış açısından, bu CD çalarların fiyatları çok yüksek.

С точки зрения покупателя, стоимость этих CD-проигрывателей слишком высока.

Kriz, Dünya Ekonomisi'nin gelişimi açısından büyük tehlike arz ediyor.

- Кризис - это очень опасно для роста мировой экономики.
- Кризис представляет собой большую опасность для роста мировой экономики.

İspanyolca veya Portekizce'den hangisi ses açısından Arapça'ya daha yakındır?

Какой язык в плане звучания ближе к арабскому, испанский или португальский?

Mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil.

так не пропитан образами и значением, как человеческое сердце.

Kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

сердечно-сосудистых заболеваний, инсульта и рака,

- Bu orman çeşitlilik açısından zengindir.
- Bu orman değişik türlerle doludur.

Это лес полон разнообразия.

Pratik bir bakış açısından bakılırsa, onun planında bir sürü eksiklik var.

С практической точки зрения в его плане есть множество недостатков.

Büyük bahçede, onlar sulu ve vitamin açısından zengin olan turunçgiller yetiştiriyorlar.

На плантации растут сочные цитрусы, богатые витаминами.

Doktor "senin sağlığın açısından tütünden daha zararlı bir şey yoktur" dedi.

Доктор сказал: "Нет ничего хуже для Вашего здоровья, чем табак".

Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

С точки зрения культивирования клеток, условия для этого эксперимента должны быть определены более жестко.

- Evimizin ulaşımı kolay.
- Evimiz ulaşım sıkıntısı olmayan bir yerde.
- Evimiz ulaşım açısından rahat bir mevkide.
- Evimizin konum olarak ulaşımı rahat.

Наш дом удобно расположен.