Translation of "Yakıtı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Yakıtı" in a sentence and their french translations:

Yıldızlar büyüktür, çünkü onlar sıcaktır; onların yakıtı bittiğinde, onlar çökerler.

Les étoiles sont grosses parce qu'elles sont chaudes ; lorsque leur carburant est épuisé, elles s'effondrent.

- İki dakika sonra arabamızın yakıtı bitti.
- İki dakika sonra arabamızın benzini bitti.

Notre voiture fut à court d'essence au bout de deux minutes.

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

Mais un vaisseau spatial assez grand pour transporter toutes les fournitures, l'équipement et le carburant