Translation of "Yıldan" in French

0.012 sec.

Examples of using "Yıldan" in a sentence and their french translations:

Kirlilik yıldan yıla kötüleşiyor.

D'année en année, la pollution empire.

Bir yıldan kısa bir sürede,

En moins d'un an,

Birinci yıldan 1820 yılına kadar

De l'an 1 jusqu'à 1820,

Onlar yıldan yıla daha fakirleşiyorlar.

Ils s'appauvrissaient d'année en année.

Geçen yıldan beri Kobe'de yaşamaktayım.

J'habite à Kobé depuis l'année dernière.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

La population mondiale augmente d'année en année.

Fiyatlar geçen yıldan beri artıyor.

Les prix montent depuis l'année dernière.

Yirmi yıldan fazladır onu tanıyorum.

Je la connais depuis plus de vingt ans.

Üç yıldan fazladır burada yaşıyorum.

Je vis ici depuis plus de trois ans.

Bunu geçen yıldan beri yapmadım.

Je n'ai pas fait ça depuis l'année dernière.

Yirmi yıldan uzun bir süre sonra,

Plus de 20 ans plus tard,

Yüzlerce yıldan fazla bir süredir benimsemiştir

domaines qu'il a adopté pendant des centaines d' années sur les oasis d'

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

Le nombre de personnes qui visitent cette ville augmente d'année en année.

Kirlilik problemleri yıldan yıla gittikçe ciddileşiyor.

D'année en année les problèmes de pollution deviennent de plus en plus sérieux.

Geçen yıldan beri ondan haber almadık.

Nous n'avons pas eu de nouvelles de lui depuis l'année dernière.

Lider, ülkesini 50 yıldan fazla yönetti.

Le dirigeant a gouverné son pays pendant plus de 50 ans.

Tom otuz yıldan sonra hapishaneden çıktı.

- Tom est sorti de prison au bout de 30 ans.
- Tom sortit de prison après trente ans.

Sistemde geçirdiğim onca yıldan şunu söyleyebilirim ki

Mais des décennies dans le système m'ont appris

Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.

Peu de gens vivent au-delà de cent ans.

Doksan yıldan fazla yaşamak hiç ender değildir.

Ce n'est pas rare du tout de vivre plus de 90 ans.

Onunla yirmi yıldan daha fazla süredir samimiyim.

Il fut un proche pendant plus de 20 années.

Erkek kardeşim 30 yıldan fazladır İngiltere'de yaşıyor.

Mon frère vit en Angleterre ça fait déjà plus de trente ans.

Bir milenyum yüz tane on yıldan oluşur.

Un millénaire consiste en cent décennies.

Bir yıldan daha fazla süre Cezayir'de yaşadım.

J'ai vécu à Alger pendant plus d'un an.

Yüz yıldan fazla sürse bile hayat kısa.

La vie est courte, même si elle dure plus d'un siècle.

3 yıldan beri görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım.

J'ai rencontré un ami que je n'avais pas vu depuis trois ans.

Yeni yıldan birkaç gün önce Noel gelir.

Noël arrive quelques jours avant le Nouvel An.

Onlar kırk yıldan fazla bir süre savaşmadı.

Ils n'avaient pas combattu pendant plus de quarante ans.

Yeni kütüphane, geçen yıldan beri yapım aşamasında.

La nouvelle bibliothèque est en construction depuis l'année dernière.

- Yirmi yıldan fazla beraber olan mutlu bir çiftiz.
- Biz, yirmi yıldan fazla birlikte olan mutlu bir çiftiz.

Nous formons un couple heureux en ménage depuis plus de vingt ans.

Soult'un çavuştan tümgeneralliğe yükselişi üç yıldan az sürdü.

La montée de Soult de sergent à brigadier-général a pris moins de trois ans.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.

Le nombre de Japonais allant outre-mer a augmenté d'année en année.

Tom bir yıldan daha fazla süredir Boston'da yaşamaktadır.

Tom a vécu à Boston pendant plus d'un an.

Buraya taşındığımdan bu yana üç yıldan fazla oldu.

Cela fait plus de trois ans depuis que j'ai emménagé ici.

Üç yıldan daha fazla bir süredir hasta olmadım.

Je n'ai pas été malade depuis plus de trois ans.

Bu yıl geçen yıldan daha çok kar yağdı.

Il a plus neigé cette année que l'an dernier.

Tom üç yıldan daha fazla süredir Mary'yi tanıyor.

Tom connaît Mary depuis plus de trois ans.

1 yıldan kısa bir süre içinde 5 dergi kapağı.

5 couvertures en un peu plus d'un an.

Ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

mais la vie d'un être humain dure souvent moins de 100 ans.

20 yıldan fazla gazeteci olarak çalıştığım New York Times'ta

J'étais bénévole pour un rachat par le New York Times,

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

Plus de 60 ans de recherche internationale nous ont montré

Beş yıldan daha fazla bir süredir bu paltoyu giyiyorum.

J'ai porté ce pardessus pendant plus de cinq ans.

Bu şehri ziyaret eden kişi sayısı yıldan yıla artıyor.

Le nombre de personnes qui visitent cette ville augmente d'année en année.

İki yıldan daha önce o, kız kardeşini ona tanıttı.

Elle lui a présenté sa sœur il y a plus de deux ans.

Bilimcilere göre atmosfer yıldan yıla gittikçe daha fazla ısınıyor.

Selon les scientifiques, l'atmosphère se réchauffe d'année en année.

Burada elli yıldan fazla zamandır yalnız yaşayan biri var.

Un anachorète vit ici depuis plus de cinquante ans.

- Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
- Tom'un bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyeti var.

- Tom a l'intention de rester à Boston pendant plus d'un an.
- Tom a l'intention de vivre à Boston pendant plus d'un an.

üstünde. O zamanlar dünyanın en yüksek binasıydı. Ve kırk yıldan

C'était le plus haut bâtiment du monde à l'époque. Et il le resta pendant plus de

Babam on beş yıldan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadı.

Mon père vit à Nagoya depuis plus de quinze ans.

Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.

Nancy a été en bons termes avec ma sœur pendant plus de cinq ans.

6 yıldan fazladır ilk defa, işsizlik oranı % 6'nın altındadır.

Pour la première fois en plus de six ans, le taux de chômage est inférieur à six pourcents.

- Sadece bir yıldan beri evliyim.
- Evlendiğimden beri sadece bir yıl oldu.

Cela fait juste un an que je suis marié.

O, on yıldan daha fazla süredir tek başına bir kabinde yaşamaktadır.

Il a vécu seul dans la bicoque pendant plus de dix ans.

Hangisi beni hatırlatıyor, o olaydan beri otuz yıldan daha fazla oldu.

- Ce qui me fait penser que ça fait plus de trente ans depuis cet incident.
- Ce qui me fait penser qu'il s'est écoulé plus de trente ans depuis cet incident.

Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmamayı ümit ediyor.

Tom espère qu'il ne devra pas vivre à Boston pendant plus d'un an.

Tom on yıldan biraz daha uzun süredir o küçük evde yaşadı.

Tom a vécu dans cette petite maison pendant un peu plus de dix ans.

İber Yarımadası'nda iki yıldan fazla zaman geçirdi ve Napolyon'un çoğu askeri gibi,

Il a passé plus de deux ans dans la péninsule ibérique et, comme la plupart des maréchaux de Napoléon, a

Bu sakin küçük şehirde otuz yıldan fazla bir süredir banka soygunu yaşanmadı.

Cette petite ville tranquille n'a pas connu un braquage de banque depuis plus de trente ans.

On yıldan daha fazla süredir Fince öğreniyorum ve onu anlamakta hala sorunum var.

J'apprends le finnois depuis plus de dix ans, et j'ai encore du mal à le comprendre.

Ve hızlı öğrenmesi gerek çünkü bir yıldan biraz fazla bir ömrü var. 52. GÜN

Elle doit apprendre vite, car elle ne vit qu'un an. JOUR 52

Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.

Les villes et les provinces le long du fleuve Yangtsé, au centre de la Chine, sont aux prises avec la pire sécheresse que le pays ait connu depuis plus de cinquante ans.