Translation of "Nüfusu" in French

0.006 sec.

Examples of using "Nüfusu" in a sentence and their french translations:

İsveç'in nüfusu artıyor.

La population de Suède est en augmentation.

Fransa'nın nüfusu nedir?

Quelle est la population de France ?

Fransa'nın toplam nüfusu nedir?

Quel est la population totale de la France ?

Dünya nüfusu devamlı artıyor.

La population mondiale augmente de manière soutenue.

Dünya nüfusu yükselme eğilimindedir.

La population mondiale a tendance à augmenter.

Bu şehrin nüfusu artmaktadır.

La population de cette ville croît.

Bu kasabanın nüfusu artıyor.

- La population de cette ville est en pleine augmentation.
- La population de cette ville augmente.

Bu köyün nüfusu azalmıştı.

La population de ce village avait diminué.

Amerika'nın kent nüfusu artıyor.

La population urbaine des États-Unis est en augmentation.

Dünya nüfusu sorunu üzerinde tartıştık.

Nous avons débattu de la question de la population mondiale.

Kentin nüfusu 100 bin civarındadır.

La ville compte environ 100 000 habitants.

İstatistiklere göre, dünya nüfusu artıyor.

- Les statistiques montrent que la population mondiale augmente.
- Selon les statistiques, la population mondiale est en augmentation.

Çin'in nüfusu Japonya'nınkinin 8 mislidir.

La population de la Chine est huit fois celle du Japon.

Auckland'ın bir milyon nüfusu vardır.

La ville d'Auckland en Nouvelle-Zélande a un million d'habitants.

Osaka'nın nüfusu Kyoto'nunkinden daha büyüktür.

La population d'Osaka est plus grande que celle de Kyoto.

Dünya nüfusu yakında ikiye katlanacak.

La population de la Terre va bientôt doubler.

Tokyo'nun nüfusu Londra'nınkinden daha büyüktür.

La population de Tokyo est plus importante que celle de Londres.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

La population mondiale augmente d'année en année.

Şangay'ın nüfusu Tokyo'nunki kadar büyüktür.

La population de Shangaï est aussi nombreuse que celle de Tokyo.

Japonya'nın nüfusu Britanya'nınkinden daha büyüktür.

La population du Japon est plus importante que celle de la Grande-Bretagne.

Kanada'nın nüfusu yaklaşık 26 milyondur.

Le Canada compte environ 26 millions d'habitants.

Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.

La population totale du pays est de 300 millions.

- Almanya'nın nüfusu Amerika'nın nüfusunun yarısından daha azdır.
- Almanya'nın nüfusu Amerika'nınkinin yarısından daha azdır.

La population de l'Allemagne fait moins de la moitié de celle des États-Unis.

Ve bu devasa nüfusu besleyebilmek için

Afin de nourrir cette population massive,

New York City'nin nüfusu ne kadar?

Quelle est la taille de la population de New York ?

New York'un nüfusu Tokyo'nunkinden daha küçüktür.

La population de New-York est moins importante que celle de Tokyo.

Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.

La population du Japon est bien plus importante que celle de l'Australie.

Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.

La population de cette ville diminue chaque année.

Bu ülkenin nüfusu ABD'ninkinden daha büyük.

La population de ce pays est inférieure à celle des États-Unis.

Japonya'nın nüfusu Yeni Zelanda'dan daha büyüktür.

La population du Japon est plus importante que celle de Nouvelle-Zélande.

Ülkenin nüfusu üçte bir oranında düştü.

La population du pays a chuté d'un tiers.

Yalnızca sivil nüfusu kazanarak olduğunu fark etti

progresser.

Çin, bütün nüfusu kapsayacak, dürüstlük ve doğruluk gibi

la Chine est en train de déployer un système de crédit social

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

Qui n'aime pas être dérangée. Le nombre de rhinocéros noirs est en lente augmentation.

Dünya nüfusu yükselmeye devam ederse herkesi nasıl besleyeceğiz?

Comment nourrirons-nous tout le monde si la population mondiale continue à augmenter ?

Hükümetlerimiz insan nüfusu içinde yaşayan uzaylılar haline geldi.

Nos gouvernements sont devenus des androïdes vivant parmi une population humaine.

629,313 nüfusu olan Oslo Norveç'teki en büyük şehirdir.

Oslo est la ville la plus grande de Norvège avec une population de 629.313.

Dünya nüfusu her yıl yüzde iki oranında artıyor.

La population mondiale augmente en moyenne de deux pourcents par an.

Çin'in nüfusu Japonya'dan yaklaşık sekiz kat daha büyüktür.

La population de la Chine est environ huit fois plus importante que celle du Japon.

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

L'Europe comporte une population plus faible que l'Asie.

Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.

C'est l'un des endroits les plus peuplés au monde. Vingt millions d'habitants.

Dünya'nın başka yerinde bu kadar yoğun pars nüfusu yok.

La plus grande densité de léopards sur la planète.

Londra'nın nüfusu, diğer tüm İngiliz şehirlerinden çok daha büyüktür.

La population de Londres est beaucoup plus importante que celle de toute autre ville britannique.

Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.

La population mondiale a atteint un milliard pour la première fois en dix-huit-cent-quatre.

Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.

Sans habitat, la population d'orangs-outans ne va pas survivre et prospérer sur cette planète.

2020 yılına kadar, bu şehrin nüfusu iki katına çıkmış olacak.

En 2020, la population de cette ville aura doublé.

Sanayi devriminden beri dünya nüfusu üç kattan daha fazla arttı.

Depuis la Révolution Industrielle, la population mondiale a plus que triplé.

Japonya'nın nüfusu İngiltere ve Fransa'nın bir araya getirdiği nüfustan daha büyüktür.

La population du Japon est plus grande que celles de la France et de la Grande-Bretagne réunies.

Insan nüfusu ve daha fazlası için ihtiyaç duyduğumuz tüm gıda ve kaynakları

nous nous retrouverions quand même avec des sols en santé et fertiles