Translation of "Kalemini" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kalemini" in a sentence and their french translations:

Kalemini düşürdün.

- Tu as fait tomber ton crayon.
- Vous avez fait tomber votre crayon.

Tom kalemini aradı.

Tom a cherché son crayon.

Tom kalemini açıyor.

Tom taille son crayon.

Dolma kalemini ödünç almalıyım.

- Il me faut t'emprunter ton stylo.
- Il me faut vous emprunter votre stylo.

Kurşun kalemini kullanabilir miyim?

Puis-je emprunter votre crayon ?

- Ben senin kurşun kalemini kullanabilir miyim?
- Ben kalemini kullanabilir miyim?

- Puis-je utiliser votre crayon ?
- Puis-je utiliser ton crayon ?

Ben senin kalemini kullanabilir miyim?

- Puis-je faire usage de votre stylo ?
- Puis-je utiliser ton stylo ?

Kalemini bana ödünç verir misin?

Me prêterais-tu ton stylo ?

Kalemini bıraktı ve sandalyesine yaslandı.

Il reposa son stylo et se laissa aller contre le dossier de sa chaise.

Gerçeği söylemek gerekirse, kalemini kaybettim.

Pour dire la vérité, j'ai perdu ton stylo.

Doğruyu söylemek gerekirse, kalemini kaybettim.

Pour dire la vérité, j'ai perdu ton stylo.

Tom kalemini nereye koyduğunu unuttu.

Tom ne se rappelait pas où il avait mis son stylo.

Kurşun kalemini ödünç alabilir miyim?

- Puis-je emprunter ton crayon ?
- Puis-je emprunter votre crayon ?

Ben senin kalemini ödünç alabilir miyim?

Puis-je emprunter votre stylo ?

Bana dolma kalemini ödünç verir misin?

Pourrais-tu me prêter ton stylo?

Kurşun kalemini aldı ve yazmaya başladı.

Il prit son crayon et se mit à écrire.

O, kurşun kalemini kulağının arkasına sıkıştırdı.

- Il plaça son crayon derrière l'oreille.
- Il a placé son crayon derrière l'oreille.

Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.

Il a la mauvaise habitude de mâchouiller son crayon.

Onun kurşun kalemini çiğnemek gibi kötü bir alışkanlığı var.

Elle a la mauvaise habitude de mâcher son crayon.