Translation of "Senin" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Senin" in a sentence and their chinese translations:

- Senin fincanın hangisi?
- Hangisi senin fincanın?

- 哪个是你的杯子?
- 哪个杯子是你的?

- Derdin ne senin?
- Senin neyin var?

你怎么了?

- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.

我认识你爸爸。

Senin cüretine şaşırıyorum.

- 我对你的厚颜无耻感到惊讶。
- 我对你的大胆感到很惊讶。

Senin hakkında endişeliyiz.

我们很担心你。

Hangisi senin kitabın?

- 哪本是你的书?
- 哪本書是你的?
- 哪本是你們的書?
- 哪本是您的書?
- 哪本書是您的?
- 哪本書是你們的?

Senin sorunun nedir?

你到底怎么回事嘛

Al senin olsun.

拿走吧。

Bu senin rengin!

這是你的顏色!

O senin kararın.

这是你的选择。

Senin evleneceğini duydum.

听说你要结婚了。

Senin hobin nedir?

你的爱好是什么?

Hepsi senin hatan.

都是你的错。

O senin arkadaşın.

他是你的朋友。

Bu senin kaderin.

这是你的命运。

Senin arabanı beğeniyorum.

- 我喜欢您的车。
- 我喜欢你的车。

Senin oğlun değilim.

我不是你儿子。

Hâlâ senin arkadaşınım.

我还是你的朋友。

Senin için endişeleniyorum.

我很担心你。

Senin odan büyük.

- 你的房间很大。
- 你们的房间很大。
- 您的房间很大。

Senin çantan açık.

你的包开着。

Senin gibi düşünüyorum.

我也和你想的一样。

Luke, senin oğlunum.

Luke,我是你的兒子。

İşte senin çantan.

你的袋子在這裡。

Senin ateşin yok.

你没发烧。

Senin hakkında düşünüyorum.

- 我正考慮到你。
- 我突然想到你。

Hangi şapka senin?

哪顶帽子是你的?

Bu senin köpeğin.

这是你的狗。

O senin kitabındır.

它是你的書。

Senin gelmeyeceğini duydum.

聽説你不來。

Senin yerine geleceğim.

我會來你的地方。

O senin için.

这是给你的。

Senin adını biliyorum.

我知道你的名字。

Ben senin babanım.

我是你爸爸。

Bu senin zaferin.

这是你们的胜利。

O senin mi?

这是你的吗?

Senin davranışın çekilmez.

你的行为让人无法忍受。

Senin görüşün önemli.

你的觀點是重要的。

Senin penisin küçük.

你的阴茎很小。

Senin penisin büyük.

你的阴茎很大。

Senin Japoncan iyi.

你日語不錯嘛。

Senin mektubunu aldım.

我收到了您的信。

O senin fikrin.

那是你的想法。

Senin evini beğeniyorum.

我喜欢你的房子。

Bu senin kitabın.

這是你的書。

Senin soyadını anlamadım.

我没听到您的姓。

Senin gelebildiğine sevindim.

你能出席,我真高兴。

Hepsi senin suçun!

都是你的错。

Senin için çalışıyorum.

我為你工作。

Senin gitarını çalsın.

讓他彈你的吉他。

Senin masumiyetine inandım.

我相信你是清白的。

Senin planına katılıyorum.

我贊成你的計劃。

Müzik senin tutkun.

你對音樂情有獨鍾。

Tom senin yaşında.

汤姆与你年龄相仿。

O senin seçimin.

这是你的选择。

Tom senin yaşlarındadır.

汤姆和你年纪相仿。

Senin için geldim.

我是为你来的。

- Neyin var?
- Senin sorunun nedir?
- Senin sorunun ne?

- 你到底怎么回事啊?
- 你到底怎麼回事啊?

Senin yön duyun yok.

你一点方向感都没有。

Senin şikayetlerini dinlemekten yoruldum.

我讨厌听你的抱怨。

Ben senin garantörün olacağım.

我当你的担保人.

Ben senin şikâyetlerinden usandım.

我已經厭倦了你的投訴。

Senin sorunun benimkine benziyor.

- 你的问题类似于我的。
- 你的問題和我的相似。

Senin başarın beni kıskandırıyor.

你的成功使我感到嫉妒。

Ben senin yardımını bekliyorum.

我期待你的幫助。

Senin görüşün çok iyimser.

你的看法過於樂觀。

Senin İngilizcen çok gelişti.

你的英語進步了很多。

Senin fikrin benimkine benziyor.

你的意見跟我的相似。

Ben senin raporunu çalışacağım.

我會研究你的報告。

Senin elbisen çok hoş.

你的穿著非常好。

Senin kararını tasvip etmiyorum.

我不同意你的決定。

Senin hatalı olduğun bellidir.

很明顯地你錯了。

Senin için yapabileceğim budur.

这是我能为您做的。

Onlara bakmak senin işin.

照顾他们是你自己的事儿。

Senin kendi fikrin mi?

那是你自己的主意嗎?

Senin işbirliğine ihtiyacım var.

我需要你们的合作。

Senin tavsiyenden dolayı başarabildim.

我因為有你的建議纔能成功。

Senin güzel gözlerin var.

你的眼睛真漂亮。

Senin okumana gerek yok.

你沒有讀書的必要。

Bu senin ailen mi?

这是你的家人吗?

Senin yanına oturabilir miyim?

我可以坐在你旁邊嗎?

Dünya senin etrafında dönmüyor.

世界不是围着你转的。

Luke, ben senin kuzeninim.

Luke,我是你的堂哥。

Senin erkek arkadaşın değilim.

我不是你的男朋友。

Bu senin için değil.

這不是給你的。

Gerçekten senin arkadaşlarınla eğleniyorum.

我非常享受你的陪伴。

Ben senin kızın değilim.

我不是你女儿。

Ben senin baban değilim.

我不是你爸爸。

Ben senin annen değilim.

- 我不是你的妈妈。
- 我不是你們的媽媽。
- 我不是你母親。

Ben senin kız kardeşinim.

我是你的妹妹。

Bu senin para üstün.

这些是找头。

Senin varsayımlarının temeli nedir?

您的假设是根据什么?