Translation of "Hayran" in French

0.006 sec.

Examples of using "Hayran" in a sentence and their french translations:

Hayran kitlesi alkışladı.

- Les fans applaudissaient.
- Les fans acclamaient.

Senin cesaretine hayran.

Il admire votre courage.

Tom'a hayran oldum.

J'admirais Tom.

Ona hayran oldu.

Il l'admirait.

O hayvanlara hayran.

Elle admire les animaux.

Manzaranın güzelliğine hayran kaldık.

- On a admiré la beauté du paysage.
- On a admiré la beauté de la vue.

Onlar birbirlerine hayran kaldılar.

Ils s'admiraient l'un l'autre.

Tom'un cesaretine hayran kaldı.

Elle a admiré le courage de Tom.

Tom, Mary'ye hayran kaldı.

Tom admirait Marie.

Arkadaşının işine hayran kaldı.

- Il admira le travail de son ami.
- Il admira le travail de son amie.

Ben bir hayran değilim.

- Je ne fais pas partie de ses admirateurs.
- Je ne fais pas partie de leurs admirateurs.

Onlar senin cesaretine hayran.

Ils admirent votre courage.

Onlar güzel manzaraya hayran kaldı.

- Ils admirèrent l'adorable décor.
- Ils admirèrent le charmant décor.
- Ils admirèrent l'adorable paysage.
- Ils admirèrent le charmant paysage.
- Ils ont admiré le charmant décor.
- Ils ont admiré le charmant paysage.
- Ils ont admiré l'adorable paysage.
- Ils ont admiré l'adorable décor.

Herkes onun cesaretine hayran kaldı.

Tout le monde admirait son courage.

Kendisi en hayran olduğum romancıdır.

C'est le romancier que j'admire le plus.

Tepeden güzel manzaraya hayran kaldılar.

Ils admiraient la belle vue depuis la colline.

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

J'ai des fans formidables,

Ormandaki renk harmonisine hayran kaldığımı hatırlıyorum

Je me souviens d'avoir été saisie par les tons harmonieux de la forêt

Tom onun cesareti için Mary'ye hayran.

Tom admirait Marie pour son courage.

O, benim yeni arabama hayran kaldı.

Il a admiré ma nouvelle voiture.

Onun yeteneğine hayran olmamak elimde değil.

Je ne peux pas m'empêcher d'admirer son talent.

Hepimizin hayran olduğu muhteşem kadın Helen Keller'dan

Permettez-moi de citer Hellen Keller,

Bu çocuk meleğin güzelliği görenleri hayran bıraktı

Ce garçon a impressionné ceux qui ont vu la beauté de l'ange

- Herkes onu ziyaret eder.
- Herkes ona hayran.

Tous l'admirent.

Bu hanımefendinin güzelliğine herkes tarafından hayran kalındı.

La beauté de cette dame était admirée par tous.

Kimse benden daha fazla ona hayran değildir.

Personne ne l'admire plus que moi.

İsviçre'ye gelen ziyaretçiler Alp dağlarına hayran kalırlar.

Les gens qui visitent la Suisse admirent les Alpes.

Evet. Onun tarafından yapılan resimlere herkes hayran.

Oui, tout le monde admire les tableaux qu'il peint.

Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.

J'ai souvent admiré la voie mystique de Pythagore, et la Magie secrète des nombres.

Geleceği için bu kadar planı olmasına ve çok pozitif olmasına hayran kaldım,

qu'elle puisse être si optimiste et pleine de projets pour l'avenir,

Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.

Un sot trouve toujours un plus sot qui l'admire.