Translation of "Güzelliğini" in French

Kelimeler manzaranın güzelliğini ifade edemez.

Les mots ne peuvent pas exprimer la beauté de la scène.

Ay bile onun güzelliğini kıskandı.

Même la lune était jalouse de sa beauté.

Ay bile onun güzelliğini kıskanıyordu.

Même la lune était jalouse de sa beauté.

Bu dünyanın güzelliğini ve karmaşıklığını fotoğraflamak

Photographier la beauté et la complexité de ce monde,

Bilimin gerçek tanımı, dünyanın güzelliğini araştırmaktır.

La vraie définition de la science, c’est qu’elle est l’étude de la beauté du monde.

Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken

J'étais témoin d'une électricité incroyablement belle dans ces pièces.

Onun güzelliğini takdir etmek için sadece ona bakmak zorundasın.

Pour apprécier sa beauté, il n'y a qu'à la regarder.