Translation of "Gözüme" in French

0.006 sec.

Examples of using "Gözüme" in a sentence and their french translations:

Gözüme gözükme.

- Sors de ma vue !
- Sortez de ma vue !

- Gözüme kum kaçtı.
- Gözüme kum tanesi kaçtı.

Un grain de sable m'est tombé dans l’œil.

O, gözüme baktı.

Elle m'a regardé dans les yeux.

Gözüme sabun kaçtı.

Je me suis pris du savon dans les yeux.

O gözüme gözyaşı getirdi.

- Cela m'a mis la larme à l'œil.
- J'en ai eu les larmes aux yeux.

Vitrindeki elbise gözüme takıldı.

La robe dans la vitrine m'a accroché l'œil.

- Bu sabah gözüme manşet takıldı.
- Bu sabah gözüme başlık takıldı.

Le gros titre attira mon attention ce matin.

O, tam benim gözüme baktı.

Il me regarda droit dans les yeux.

Sağ gözüme bir şey oldu.

Quelque chose est arrivé à mon œil droit.

Benim sağ gözüme bir şey oldu.

Quelque chose est arrivé à mon œil droit.

Sis perdesinin arasından, kendi geleceğim gözüme ilişti.

En regardant à travers la brume, j'ai entrevu mon futur.