Translation of "Dinleyin" in French

0.008 sec.

Examples of using "Dinleyin" in a sentence and their french translations:

Dinleyin!

- Écoute !
- Entendez !
- Entends !

Hepiniz, dinleyin.

Écoutez, vous tous.

Beni dinleyin!

Écoutez-moi !

Bunu dinleyin.

Écoute ça.

Yakından dinleyin.

- Écoute bien.
- Écoute attentivement.
- Écoutez attentivement !
- Écoute-moi bien !

Onu dinleyin!

Écoutez-le !

Kendinizi dinleyin.

Écoute-toi parler.

Tavsiyemi dinleyin!

Écoutez mon conseil !

Dinleyin, beyler.

Écoutez, messieurs.

Şimdi bunu dinleyin.

Écoutez bien.

Dinleyin, duyuyor musunuz?

Vous entendez ?

Aynı zamanda dinleyin.

écoutez-le également.

- Dinle!
- Dinlesene!
- Dinleyin!

Écoutez !

Pekala, dikkatle dinleyin.

- Bon, écoute attentivement !
- Bon, écoutez attentivement !

Haydi hepiniz dinleyin!

Bon, tous, écoutez !

Bu videoda söylenilenleri dinleyin.

Écoutez les paroles de cette vidéo,

Lütfen daha çok dinleyin.

Soyez davantage à l'écoute.

İkinci tüyo: "Uzmanları dinleyin."

Deuxième conseil : écoutez les experts.

Hey herkes, lütfen dinleyin.

Oh, veuillez tous écouter !

- Beni dinle!
- Beni dinleyin!

- Écoute-moi !
- Écoutez-moi !
- Écoute-moi.

Downtown Abbey, dinleyin, denedim.

Downton Abbey. Écoutez, j'ai essayé.

Dinleyin, duyuyor musunuz? Şuna bakın!

Vous entendez ? Regardez !

- Tavsiyeme kulak ver!
- Tavsiyemi dinleyin!

- Écoute mon conseil !
- Écoutez mon conseil !

Birbirinizle konuşmayı bırakın ve dinleyin!

Arrêtez de vous parler et écoutez !

Dinleyin, ben işimi kaybetmek istemiyorum.

Écoutez, je ne veux pas perdre mon boulot.

Sadece çenenizi kapayın ve dinleyin!

Fermez-la juste et écoutez !

Konuşmayı bırakın ve beni dinleyin.

Arrête de parler et écoute-moi.

Konuşmayı bırakın ve müziği dinleyin.

Arrêtez donc de parler et écoutez la musique.

- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.

- Écoutez, s'il vous plaît.
- Écoute, s'il te plaît.

Lütfen dinleyin ve İspanyolca olarak yazın.

Veuillez écouter et taper en espagnol.

- Dinle seni görmem gerekiyor.
- Dinleyin, sizi görmem gerekiyor.

- Écoute, j'ai besoin de te voir.
- Écoutez, j'ai besoin de vous voir.

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız. Dinleyin, duyuyor musunuz?

On doit se dépêcher de trouver d'autres bestioles. Vous entendez ?

Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.

Lisez et écoutez des gens avec lesquels vous êtes ouvertement en désaccord.

- Bir süre kalıp dinleyin!
- Bir süre kal ve dinle.

- Reste un peu et écoute !
- Restez un peu et écoutez !