Translation of "Belirli" in French

0.038 sec.

Examples of using "Belirli" in a sentence and their french translations:

Bu belirli örnekte,

Dans notre contexte en particulier,

belirli görüşlerle konuşmak için

un langage désuet de la civilité du début du temps moderne,

Suçun belirli ayrıntıları açıklanmadı.

Certains détails du crime n'ont pas été rendus publics.

Aylarca belirli duygusal ipuçlarına odaklandı.

Elle s'est concentrée pendant des mois sur certains signaux émotionnels.

Uzatılmış sürelerde belirli gürültü seviyelerine

est l'augmentation du risque de maladie cardiovasculaire

Belirli işlemler gerçekleşlmeyecek gibi görünüyor.

Il semblent que certaines opérations ne peuvent pas se dérouler.

Belirli bir yaşlı kadın arıyorum.

Je cherche une vieille femme.

- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala aitti.

La troisième étoile appartenait à un roi.

Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.

Les gènes consistent en une séquence particulière d'ADN.

Ona günün belirli bir saatini vermezdi.

Elle refusait de lui donner l'heure.

Aslında, belirli düşünceleri ne kadar baskılamaya çalışırsanız

En fait, plus vous essayez de supprimer certaines pensées,

Yaratıcılık belirli bir grup insana ait değildir.

La créativité n'appartient pas à un certain groupe de gens.

O şarkı bana belirli bir kızı hatırlatıyor.

Cette chanson me rappelle une certaine fille.

Bütün tahminler belirli bir ölçüde belirsizlik içerirler.

Toutes les prévisions comportent un certain degré d'incertitude.

Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var.

Au football américain la défense a un travail spécifique.

Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.

Utilisés convenablement, certains poisons s’avéreront bénéfiques.

Ve birçok insan belirli gürültü seviyelerine maruz kalıyor.

et tellement de gens sont exposés à un niveau de bruit important.

belirli değerler üzerinden gitmesini hayal etmek kolay olurdu..

qui vont vers les valeurs organisationnelles, iraient peu à peu --

Eski yazlığın bu konuda belirli bir çekiciliği vardır.

- Le vieux cottage a un certain charme en soi.
- La vieille chaumière avait un certain charme en elle-même.

Bu belirli bir yerel yerin liderliği ve geleneksel bilgisini

Ceci signifie forcément que nous devons apprendre à suivre

Amacın zaten çok belirli olduğu düşünülüp doğrudan formata geçiliyor.

En supposant que l'objectif est évident, nous passons trop vite à la forme.

. Balinalar, üreme ve göç için okyanustaki belirli bir sıcaklığa

changement climatique. Les baleines ne seront pas présentes en l'an 2000

- Özellikli bilgi istiyorum.
- Spesifik bilgi istiyorum.
- Belirli bir bilgi istiyorum.

Je veux des informations précises.

Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.

L'espéranto n'a qu'un article défini et n'a pas d'article indéfini.

Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum.

J'ai entendu dire qu'il serait mieux de nourrir son chien tous les jours à la même heure.

Belirli bir kelimeyi içeren cümleleri arayabilirsiniz ve bu cümleler için çeviriler alabilirsiniz.

- Vous pouvez faire une recherche pour des phrases contenant un certain mot et obtenir des traductions pour ces phrases.
- Vous pouvez rechercher des phrases contenant un certain mot et obtenir les traductions correspondantes.

. Ve sadece iki şeye ihtiyacı vardı. Gerçekliği değiştirmek için belirli bir tür mutasyon. Ve

agriculture, de pêche et de commerce des dattes et des perles. Et elle avait juste besoin de deux choses.

İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur.

Plus les gens achètent un article donné, plus son prix est élevé.

Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.

Les cuillères fendues ont un rôle particulier dans le rituel de l'absinthe. Elles sont utilisées pour tenir un morceau de sucre au-dessus d'un verre tandis qu'on le dissout dans sa boisson à l'aide d'eau froide.

- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.

Les nombres premiers sont comme la vie, ils sont tout à fait logiques, mais il est impossible d'en trouver les règles, même si on consacre tout son temps à y réfléchir.