Translation of "Bağırıyor" in French

Ve bağırıyor!

et elle crie !

Tom, Mary'ye bağırıyor.

Tom crie sur Marie.

Oğlu ona bağırıyor.

Son fils lui crie dessus.

Neden herkes bağırıyor?

- Pourquoi est-ce que tout le monde crie ?
- Pourquoi est-ce que tout le monde hurle ?

O çok bağırıyor.

Il crie beaucoup.

Burası benim, diye bağırıyor.

il revendique son territoire.

O şarkı söylemiyor, bağırıyor.

Il hurle, il ne chante pas.

- Kim bağırıyor?
- Bağıran kim?

Qui est en train de hurler ?

Bu adam bana bağırıyor ya!

Cet homme me crie dessus !

- "Tom ağlıyor." "Biliyorum."
- "Tom bağırıyor." "Biliyorum."

« Tom pleure. » « Je sais. »

Kızgın olduğunda her zaman bana bağırıyor.

Il me crie toujours dessus quand il est en colère.

Diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.

et l'autre moitié lui crie dessus pour avoir dit quelque chose d'offensant.