Translation of "Alıkoydu" in French

0.004 sec.

Examples of using "Alıkoydu" in a sentence and their french translations:

Beni okumaktan alıkoydu.

Ça m'a empêché de lire.

Kar, treni seferden alıkoydu.

- La neige empêcha le train de rouler.
- La neige empêcha le train de fonctionner.

Hastalık beni okula gelmekten alıkoydu.

La maladie m'a empêché d'aller à l'école.

O düşünülemez şeyi yapmaktan beni alıkoydu

M'évitant de commettre l'irréparable,

Onun yarası onu iş için alıkoydu.

Sa blessure l'empêche de travailler.

Onun ani hastalığı bizi seyahatten alıkoydu.

Sa soudaine maladie nous a dissuadés de voyager.

Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.

Une foulure à la cheville l'empêcha de marcher pendant un mois.

- Kalın sis uçağın kalkmasını engelledi.
- Kalın sis, uçağı kalkıştan alıkoydu.

L'épais brouillard a empêché l'avion de décoller.

- Fırtına beni ayrılmaktan alıkoydu.
- Fırtına benim yola çıkmama engel oldu.

La tempête m'a empêché de partir.