Translation of "Yürümekten" in German

Yürümekten vazgeçtiler.

Sie blieben stehen.

Yürümekten hoşlanmam.

Ich laufe nicht gerne.

Ben yürümekten usandım.

Ich bin müde vom Laufen.

O yürümekten hoşlanıyor olmalı.

- Offenbar geht er gerne spazieren.
- Offenbar macht er gern Spaziergänge.

O yalnız yürümekten hoşlanır.

Er mag es, alleine spazieren zu gehen.

Sahilde yürümekten hoşlanır mısınız?

- Gehst du gerne am Strand spazieren?
- Gehen Sie gerne am Strand spazieren?

Kumda yalınayak yürümekten hoşlanır mısın?

Gehst du gern barfuß auf dem Sand?

Tom Mary ile yürümekten hoşlanır.

Tom geht gern mit Mary spazieren.

Geceleri yalnız başına sokaklarda yürümekten kaçının.

- Vermeide es, nachts allein auf den Straßen zu sein.
- Vermeiden Sie es, nachts allein auf den Straßen zu sein.
- Vermeidet es, nachts allein auf den Straßen zu sein.

- Yalnız yürümeyi sever.
- O yalnız yürümekten hoşlanır.

Sie geht gern allein spazieren.

Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.

Ich versuche es zu vermeiden, im Dunkeln am Friedhof vorbeizugehen.

Elmas dolu bir arazide yürümekten hiç de farklı değil.

Es ist nicht anders, als über Diamantwiesen zu laufen.