Translation of "çalışmam" in French

0.004 sec.

Examples of using "çalışmam" in a sentence and their french translations:

Çalışmam gerek.

Je dois travailler.

Çalışmam gerekiyor.

J'ai besoin d'étudier.

Öyle çalışmam.

Je ne travaille pas ainsi.

Sıkı çalışmam, kişiliğim,

mon travail, ma personnalité,

Şimdi çalışmam gerekiyor.

Il faut que je travaille maintenant.

Genellikle burada çalışmam.

Je ne travaille habituellement pas ici.

- Çalışmak zorundayım.
- Çalışmam gerekiyor.

Je dois travailler.

Bu gece çalışmam gerekiyor.

Il me faut travailler ce soir.

Ben o kadar çalışmam.

Je ne travaille pas tant que cela !

Ben baskı altında iyi çalışmam.

Je ne travaille pas bien sous la pression.

Çalışmam gerektiği kadar çok çalışmıyorum.

Je n'étudie pas autant que je devrais.

Ben hafta sonlarında asla çalışmam.

Je ne travaille jamais les week-ends.

Cumartesi günleri neredeyse hiç çalışmam.

Je ne travaille presque jamais le samedi.

Ben sık sık Fransızca çalışmam.

Je n'étudie pas souvent le français.

Babam piyano çalışmam için teşvik etti.

- Mon père m'a encouragé à apprendre le piano.
- Mon père m'encourageait à apprendre le piano.

- Yarın çalışmak zorundayım.
- Yarın çalışmam gerekiyor.

Je dois travailler, demain.

Yarın gece geç saatlere kadar çalışmam.

Je ne travaille pas tard, demain soir.

Patronum çok çalışmam için beni methetti.

Mon patron m'a loué pour mon sérieux travail.

Diğer öğrencilere yetişmem için çok çalışmam gerekiyordu.

J'ai dû travailler dur pour suivre le rythme des autres élèves.

Koç bana daha sıkı çalışmam gerektiğini söyledi.

L'entraîneur m'a dit que je devais m'entraîner plus.

- Daha fazla çalışmalıydım.
- Daha fazla çalışmam gerekirdi.

J'aurais dû étudier davantage.

Ben akşam sekizden sonra asla yemek yemeye çalışmam.

J'essaie de ne jamais manger après huit heures.

Bugün kütüphanede çalışmam gerekiyordu ama yaklaşık 12.00'de uyandım.

Aujourd'hui, j'étais censé étudier à la bibliothèque, mais je me suis réveillé vers midi.