Translation of "Young" in English

Bay Young yaşlıdır.

Mr. Young is old.

Bayan Young çok nazik.

Miss Young is very kind.

Brigham Young kalmayı kabul etti

Brigham Young agreed to stay.

Bay Young oğlunun daha çok çalışmasını diliyor.

Mr. Young wishes his son would study harder.

Bay Oldman ve Bay Young aynı yaştalar.

Mr. Oldman and Mr. Young are the same age.

Scot Young: Size bir soru sorarak başlamak istiyoruz.

Scot Young: We want to start off with a question for you.

Bayan Young onu habersizce ziyaret etmemden rahatsız olmadı.

Mrs. Young didn't mind my dropping in on her unexpectedly.

Brigham, Young Mormon kilisesine önderlik yapmaya devam etti.

Brigham Young continued to lead the Mormon church.

Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.

Folklorist Jonathan Young says the only thing that could harm it was a weapon tipped in human saliva.

1981 yılında, Amerika Birleşik Devletleri ilk yeniden kullanılabilir insanlı uzay aracı Uzay Mekiği Columbia'yı fırlattı. Robert Crippen tarafından yönetilmiş ve John Young tarafından komuta edilmiştir.

In 1981, the United States launched the Space Shuttle Columbia, the first reusable manned spacecraft. It was piloted by Robert Crippen and commanded by John Young.